. Prp kişiden alınan bir tüp kanın santrifüj işleminden sonra platelet denilen kanın pıhtılaştırıcı hücrelerinin ayrıştırılıp konsantre bir şekilde plazma içinde elde vücudumuzdaki hasar görmüş dokuların onarımı ve de hızla iyileşmesini sağlamak için “büyüme faktörlerini” yapısında bulunduran kan bileşenleridir. Dokularımızda bir hasar oluştuğu anda kanımızdaki plateletler bu bölgede toplanarak hızlı bir onarım sürecine girerler, Prp uygulamanın temel amacı ise bu hedef dokuya kan dolaşımı ile taşınabilecek olandan çok daha fazla sayıda plateleti sağlayabilmektir. Bu sayede hasarlı dokunun onarımı daha hızlı ve daha iyi bir şekilde olur. Çünkü bu yöntem ile elde edilen plateletlerin yoğunluğu kandakinden 2 ila 4 kat % 5 lik üst tabakası ayda bir kendini yenilerken alttaki deri kendini hiç yenilemez ve yaşlanır. Yaşlanan deride lazer, peeling gibi yöntemlerle hafif bir hasar oluşturulur ve bu hasar cildi hızla iyileştirmek için tetikleyici bir güç olarak etki eder. Bu tetikleyici güç birçok büyüme faktörü ve onarım sürecini hızlandıran mediyatörlerin salınmasına neden olur. Prp zaten bu mediyatör ve büyüme faktörleri konsantre bir şekilde verildiğinden ciltteki iyileşme ve onarım en etkin ve en hızlı bir şekilde nasıl yapılır ?Özel tüplere alınan kanın santrüfüj ile ayrıştırılmasından elde edilir. Bu elde edilen plateletten zengin plazma içeriği kişinin cildine mikro enjeksiyonlar şeklinde geri . İşlem öncesi lokal anestetik krem uygulaması ve buz tatbiki hasta konforunu artırır. İşlem 15- 20 dk Hangi Bölgelerine Prp Uygulanabilir ?Prp en fazla yüz, boyun ve saçlı bölgeye uygulanır. Ayrıca dekolte bölgesi, eller, bacak içleri ve kollar gibi diğer vücut bölümlerine de gibi uygulamalardan hemen sonra, derinin hızla iyileşmesini sağlamak,Deride yaşlanma ve foto hasara bağlı oluşan kırışıklıkların azalmasını, cildin esneklik ve parlaklığın yeniden kazandırılmasını sağlamak,Kronikleşmiş yaralarda iyileşme sürecini hızlandırmak için uygulanır,Saç dökülmesini engellemek gibi amaçlarla estetik olarak gençleştirici etkisi prp uygulamanın hemen sonrasında parlak ve canlı bir görünümle belirgin hale Parlaklık Ne Zaman Görülür ?Uygulama sonrası erken dönemde ciltte sağlıklı ve parlak bir görünüm ortaya çıkar. Daha sonra bu parlak görünümünde biraz gerileme olur, ancak bir kaç uygulamadan sonra ciltteki iyileşme daha belirgin hale Kaç Seans Yapılabilir ?Bir kür prp 2 hafta aralarla uygulanan 4 seans ile tamamlanır. Daha sonra 6 ayda bir tek doz tekrarı önerilir. Tam etki bir kür tamamlandıktan sonra görülür. Cilt daha ışıltılı, daha canlı ve daha genç edilen sonuçlar ne kadar kalıcıdır?Bir kür ile elde edilen ciltteki düzelme bir yıl kadar kalıcıdır. Her yıl bir kürün tekrarlanması ciltteki iyileşmenin devamlılığı açısından oldukça Rich PlasmaPRP– Platelet Rich Plasma yöntemiyle, estetik ve sağlık uygulamaları dahilindedir. Hem cilt yenileme için kullanılıyor hem de kök hücre zenginliğiyle bazı hastalıkların tedavisinde kendi kanından yapılan uygulama; ciltteki kırışıklıkların giderilmesi, sivilce ve izlerin tedavi edilmesi, yara ve benzeri izlerin geçirilmesi ile saç tedavilerinde Tedavisinde Aşamalar Nelerdir?Kişinin kanı alınarak birtakım işlemlerden geçirilir. Santrifüj işleminde; 3 bin devirde toplam 8 dakika işlenir. Fakat burada önemli olan kanın kalitesidir. Santrifüj işleminde DNA aktivasyonu sağlanması için bir çeşit kit ile büyüme faktörleri sağlanırken, lökositlerde de faktör elde edilir. Platelet Rich Plasma tekniğinde amaç, kök hücrelerin artırılmasıdır. Yapılan işlemle çoğalma elde edilir ise kişiye tedavi edilecek bölgeye Tekniğinde Bilinmesi GerekenlerPrp nedir?, ne işe yarar ve nasıl faydalanabilirim gibi konularda bizlere danışanlara, yöntemin temel mantığı ve uygulama tekniğinden bahsediyoruz. Estetik uygulamalarda kullandığımız zenginleştirilmiş kök hücreleri, dokuların yenilenmesini sağlayan doğal tekniklerden ortalama 3-4 seansta tamamlanır. Her seans arasında 3-4 hafta aralık yapılması gerekirse 9-10 ay sonra uygulanabilir ve yeniden yapılmasında sakınca olmayan bir yapılanmasında ve yenilenmesinde oldukça etkilidir. Saç dökülme tedavisinde de etkili sonuçlar verir. Fakat yenilenmesi gereken uygulamalar arasında yer tedavisi yaptıranlar için sunulan alternatif yöntemlerden biri de fibrocell’dir. Kök hücre yöntemi olarak nitelendirdiğimiz uygulama, cilt yenilenmesi için kullanılır. Prp’den farklı olarak alınan kan değil kulağın arka kısmından alınan deri fibroblast olarak bilinen kök hücrelerle çoğaltılmasıdır. Artırılan hücre kokteyli yeniden deriye enjekte Tedavisi İle Neler Yapılabiliyor?Prp tedavisi saç dökülmelerinin tedavisinde etkili ve tercih edilen bir yöntemdir. Fibrocell uygulamasının kullanıldığı bölgeler;Yüzdeki kırışıklıkların giderilmesiBoyun ve dekolte kırışıklıklarının giderilmesiSivilce ve benzer çukursu cilt izlerinin doldurulmasıCiltteki gözenekli yapısının form kazanmasıDudak estetiğinde dolgunluk ve şekillendirmeYara tedavisindeCerrahi iz ve yanıkların tedavi edilmesinde Tedavisinin Yan Etkisi Var mı?Alerjen oluşumu yapmayan özelliği, kişinin kendi kanından alınmasıyla sağlanır. Yan etkisi olan bir yöntem değildir. Üstelik anestezi yapılmadığı için genel anesteziye bağlı durumlarda önlenmiş uygulamalar dahilinde, estetik faktör olarak yapılır. Uzmanlar tarafından yapılması önem taşır. Uygulama öncesi cilt analizinin iyi yapılması, kanın iyi analiz edilmesi ve trombositlerin nitelikli, steril ve uygun devir/ zaman prosedürlerine uyulması Tedavisinin Fayda Ve Avantajları Nelerdir?Bedende halihazırda bulunan onarım ve yenileme hücrelerinin, çoğaltılarak, vücutta ihtiyaç olan bölgeye transfer edilmesi, kişinin kendi hücrelerinden elde edildiği için avantajlıdır. Doku hasarlarının onarımı sağlanır. Doku onarımları hızlı şekilde ve etkin biçimde en doğal görünümü veren uygulamalardan biridir. Kollajen üretimini artırır ve uzun süreli etkiye sahiptir. Blog’umu takip edenler sorunun cevabını bilir, etmeyenler için konu tekrarıyla başlayalım. Neydi yüz estetiğinin 3 temel prensibi?Bütünsellik, bireysellik ve birisi olmadan diğerleri anlamsızdır. Yüz estetiğindeki tüm uygulamalar bu 3 temel ilke ile uyumlu olmalıdır. Bu yazıda “bilimsellik” ilkesine estetiğinde bizim uygulayacağımız sizin de uygulatacağınız tüm tedavilerin “bilimsel” olması “X” tedavi yöntemi keşfedildikten sonra hemen internette pazarlanıp hastalara uygulanmaya başlanamaz, başlanamamalı. Siz bakmayın güzel vatanımızda böyle olduğuna, standartlarınız uluslararası düzeyde tedavinin insanlarda uygun olup olmadığını öncelikle bir bilimsel ve etik kurul inceler. Bu kurullar üniversiteler, sağlık bakanlığı, FDA vb. kuruluşların bünyesinde oluşturulur. Modern çağda bu bir çalışma dizayn edersiniz, bu çalışmaya dahil olan hastalar bu tedavi yönteminin henüz “deneysel” olduğu konusunda bilgilendirilirler. Sonra deneyler başlar, bilimsel yöntemler ile veri toplanır. Bu verilerin objektif olması yani, bireysel beğeni ve kanaatlere değil ölçüme dayalı olması şarttır. Plastik cerrahide bu veriler standardize fotoğraflardan, 3 boyutlu modellemelerden, radyolojik tetkiklerden ve diğer çeşitli araçlardan elde edilebilir. Çalışmanın bitiminde veriler istatistiksel olarak analiz edilir ve sonucun istatistiksel açıdan anlamlı olup olmadığı belirlenir. Klinik olarak gözlemlenebilen farklar çoğu zaman istatistiksel olarak da desteklenirken, sadece istatistiksel minör farklar bazen klinikte bir anlam ifade etmez. Sonra yaptığınız çalışmayı bilimsel kongrelerde sunar ve bilimsel camianın saygın dergilerine yayınlanması için gönderirsiniz. Bu dergilerde 5-6 farklı hakem yazınızı bilimsellik, etik, bilgi birikimine katkı, özgünlük gibi açılardan inceler ve 1 tanesi bile reddederse yazı bilimsel makale olarak yayınlanmaz. Saygın bilimsel dergiler kendilerine gelen yazıların kabaca %10 kadarını yayınlar, diğerlerini ise olarak yayınlanmamış her şey “hikayeden” ibarettir. Bilimsel olarak yayınlanmış her şey de ilerleyen zamanlarda eleştiriye, çürütülmeye kök hücre meselesine…Kök hücre vücuttaki diğer hücre tiplerine dönüşme becerisine sahip olan bir hücre tipidir. Tıbbi olarak kullanımı kanun dışı olan embriyojenik kök hücreler ve tıbbi araştırma safhasında olan mezenkimal kök hücreler olarak iki temel grupta toplayabiliriz. Kök hücreler mesela laboratuar ortamında, kemik, kıkırdak, yağ dokusu, bağ dokusu, damar dokusu gibi çeşitli doku tiplerine dönüşebilir ve hasarlı dokuların tamirine yardım edebilir. Biz klinikte kök hücreleri en sık olarak yağ dokusundan elde ediyoruz. Yağ dokusu liposuction ile alınıyor, özel bir dizi işlemden geçiriliyor ve doku içerisindeki kök hücreler ayrıştırılabiliyor. Hatta bu hücrelerin sayısı kültür ortamında çoğaltılarak arttırılabiliyor. Sonra bu hücreler çeşitli deneysel ve klinik çalışmalarda için önem arz eden kısmı en baştan netleştirelim Yağı aldık, Birkaç bin dolar harcayarak yağın içerisindeki kök hücreleri izole ettik ve hatta hücreleri kültürde çoğalttık, Sonra bu hücreleri taşıyan sıvıyı enjektöre çektik, Sonra yüzünüze enjekte ettik… İşlemin özeti bu. Buraya kadar herşey sonrasında ne oluyor burası bulanık. Bu hücreler hangi şartlarda yüzünüzdeki hangi hücre tipine dönüşecekler, nasıl bir klinik etki olacak, dışarıdan bakılınca gözle görülür bir fark oluşacak mı? Daha genç görünecek misiniz? Ne kadar kök hücre ile ve ne kadarlık bir maliyet ile ortalama ne kadar genç görünebilirsiniz? Görsel bir etki elde edilebildiyse bu kalıcı mıdır? Geçici midir? Tekrarlanmalı mıdır? Nanofat / İzole kök hücre / Kültürde çoğaltılmış kök hücre/ Kök hücreden zenginleştirilmiş yağ greftleri ile elde edebildiğimiz sonuçlar arasında klinik olarak gözlemlenebilen bir fark var mı? Kök hücre uygulamaları yaşlanma sürecini yavaşlatır mı? Geri döndürebilir mi?Bu sorular henüz cevapsız. konu öyle bir medyatize ediliyor ki, hastaların hayal gücü elektrikleniyor. Hele bir de birkaç ünlü kişinin adıyla spekülasyon yapılıysa Zannediyorlar ki çok ileri bir teknoloji, hücreler alınacak, verilecek ve o hücreler sihirli bir biçimde cildi yenileyecek, yaşlanma yavaşlayacak, yüz gençleşecek. Durum böyle gözlemleyebildiğimiz kadarıyla yağ dokusundan elde ettiğimiz kök hücreler, uygulama sonrası 1 yıl içerisinde cilt yüzeyinde “hafif bir kalite artışı” oluşturuyorlar. Cilt yapısında, bağ doku organizasyonunda, pigmentasyonda, yüzeydeki güneş hasarında düzelme oluyor. Bu etkiyi ilk olarak yüze yağ doku transferi yaptığımız hastaların uzun dönem takiplerinde fark ettik. Hastaların yüzünde sadece yağ dokunun transferi ile açıklanamayan bir “deri kalitesinde artış” oluyordu. Sonradan doku seviyesindeki bu iyileşme yağ doku içerisindeki kök hücrelerin varlığı ile acaba yağ doku içerisindeki kök hücre oranı arttırılırsa klinik olarak gözlemlediğimiz etkide bir artış olur mu sorusu ortaya çıktı. Yüz gençleştirme uygulamaları açısından bu sorunun güncel cevabı hayır. Yani birkaç bin dolarlık ek maliyet gerektiren kök hücre izolasyon/zenginleştirme işlemlerinin klinikte gözlemlenebilen bir ek faydası yok. Deneysel çalışmalarda kök hücreden zenginleştirilmiş yağ doku transferlerinde, yağ doku sağ kalım oranının yükseldiği yönünde bilimsel kanıtlar mevcut. Bir yağ doku transferi işleminde verilen yağın %20-30 kadarı kurtuluyorsa, kök hücreden zenginleştirme bu oranı %5-10 kadar literatüre bakıldığında yağ doku olmaksızın tek başına izole kök hücre uygulamasının insan yüzünde gözle görülen bir gençleştirici etkisi olduğunu gösteren hiçbir klinik çalışma var. İnsanda hücre konusunda bir diğer sapkınlık da özünde kök hücre ile hiçbir alakası olmayan işlemleri “kök hücre popülarite dalgası” altında yutturmak. Bunun en sık örneği PRP uygulamasının “kök hücre” diye pazarlanmasıdır. PRP içerisinde kanınızda bulunan pıhtılaşma hücreleri platelet mevcuttur ve bunlar kök hücre diğeri “kök hücre kremleri” bir şarlatanlık. Herhangi bir canlı hücrenin krem yoluyla deri bariyerini geçip vücutta etkin olabilmesi mümkün değildir. İnsanın yaradılışı ile bağdaşmaz. Kremin yemek masanızı delip, yere düşmesi ne kadar imkansız ise bu da o kadar kozmetik amaçlı kişiselleştirilmiş hücre tedavisi olarak FDA tarafından onaylanmış tek tedavi yöntemi “fibroblast kültürü” uygulamasıdır. Bu uygulama bir hücresel tedavi olmakla birlikte bir kök hücre tedavisi değildir. Kulak arkasından deri alınır, bu derideki fibroblast hücreleri ayrıştırılır, 3 ay kültürde çoğaltılır ve yüze enjekte edilir. Etkilidir ama çok pahalıdır. Etki/Fiyat oranı düşük bir hücre izolasyonunu sadece çok özel donanıma sahip fütürist doktorların yaptığı bir bilim kurgu uygulaması gibi plastik cerrah liposuction ile insan vücudundan 100 ml yağ alabilir. Bu yağı bir şirkete veriyorsunuz, size enjektörde kök hücreleri geri veriyorlar, alıp enjekte edeceksiniz bu kadar da basit. Herhangi bir yatırım veya masraf gerektirmiyor. Tüm masraflar hasta tarafından karşılanıyor. Hastanızın sınırsız kaynakları varsa, çok düşünmenize gerek eğer hastanız bu işlem için çok değerli zamanını, emeğini harcayarak biriktirdiği kaynakları kullanacaksa, fiyat/fayda oranını hastanızın lehine düşünmek kendi klinik pratiğimde, kök hücre etkisi istediğim durumlarda “nanofat” işlemini tercih işleminde yağ dokuyu alıp bir filtreden geçiriyorsunuz, bu filtre yağ hücrelerinin %95’ini öldürüyor. Kök hücreler filtrasyona dayanıklı olduğu için kurtuluyor. Sonra bu filtre edilmiş yağı çok ince iğne veya kanüllerle deri/deri altı dokuya uygulayabiliyorsunuz. Yağ hücreleri zaten ölü olduğu için vücut bunları 4-6 hafta içerisinde tamamen temizliyor. Kök hücrelerin, parçalanmış yağ hücrelerinin enkazı arasında “dokuda hasar var” sinyali alıp, rejeneratif potansiyel kazandığı yönünde henüz ispatlanmamış teoriler var. Nanofat uygulamasında kök hücre izolasyonunu laboratuar değil vücudumuz yapıyor. İşlem 5-10 kat daha ucuz. Klinik etki neredeyse uygulamasını, derinin yaralanmaya bağlı hasarlı olduğu durumlarda, ağız ve göz çevresindeki yüzeysel kırışıklıkların tedavisinde, yaşlanmaya bağlı hacim kaybını yavaşlatmak amacıyla var, mucize hücre tedavilerindeki güncel durum konusunda daha detaylı bilgi almak için benimle iletişime geçebilirsiniz. Eğer İngilizceniz yeterli ise Google’da kamuya açık erişimli şu makaleye de göz Role of Stem Cells in Aesthetic Surgery Fact or Fiction? Plastic and Reconstructive Surgery, Ağustos 2014, Adrian Mc Ardle Stanford Üniversitesi, ABDSevgiyle kalın, Güzel kalın Yüz PRPYüz, yaşlanma etkilerinin en fazla görüldüğü ve tedavi amacıyla başvuran hastaların en çok şikâyet ettikleri bölgedir. PRP ile yüz gençleştirme uygulaması, cildi kendi hücreleriyle yenileyerek cildin yaşamsal işlevlerini destekler. Yüz PRP, cilt onarımında hızlı ve mükemmel sonuçlar alınmasına yardımcı olan ve gidererek yaygınlaşan bir tedavi yöntemidir. Estetik uzmanlarının cerrahi operasyonlarından sonra da cilde yeniden canlılık kazandırmak için tercih edilen bir uygulamadır. Kişinin kendisinden alınan kan ile sağlanan bir teknik olduğu için alerjik etkisi olmayan güvenilir bir Nedir?PRP kısaltmasının İngilizce açılımı Platelet Rich Plasma-Platelet, yani trombosit hücreleri yönünden zenginleştirilmiş kan plazmasıdır. Ciltte bir hasar oluştuğunda, cildi tamir etmek için pıhtı hücreleri devreye girer ve büyüme faktörleri olarak adlandırılan maddeleri salgılamaya başlar, böylece cildin tedavi edilme sürecini başlatmış olur. Ayrıca hedef dokuya kök hücrelerini çekerler. Bu sebepten cilde trombosit hücreleri yönünden zengin PRP tedavisi uygulandığında ciltte onarılma ve yenilenme süreci hızlandırılmış Uygulaması Kişinin kendi kanından 8- 20 cc arasında değişen miktarlarda kan alınır ve özel tüplere konulur. Özel tüpler yüksek hızda dönen santrifüj cihazına yerleştirilir. Pıhtı hücrelerinden zengin plazma elde edebilmek için dönme hızı ve tüplerin özel olması önemlidir. İşlem sonunda bir milyona yakın pıhtı hücresi içeren plazma elde edilebilir. PRP yüz uygulaması, elde edilen plazmanın sorunlu yüz bölgesine enjekte edilmesi ve bu bölgedeki yenileme faaliyetlerinin yeniden başlatılması demektir. Estetik amaçlı yapılan bir işlem olsa da PRP cilt uygulamasının, tıbbi bir işlem olduğu dikkate alınmalı mutlaka bu konuda tecrübeli ve uzman hekimler tarafından işlem yapılmalıdır. Dikkate alınması gereken bu konu, uygulamanın başarılı olmasında ve risk oluşturabilecek durumların belirlenmesinde oldukça Ne İşe Yarar ve PRP Faydaları Nelerdir?PRP işlemi, ilerleyen yaşa bağlı olarak oluşan deformasyon, İnce ve derin çizgiler, kırışıklar, cilt sarkması, yara izi, sivilce izleri, cilt çatlakları, cilt lekeleri, kuruluk, matlık, kolajen ve elastin kaybı ve yaşlanma gibi problemlerin ortadan kaldırılmasında kullanılan etkin trombosit plazma tedavisidir. PRP yöntemi ile elde edilen serumdaki trombosit oranı kandaki trombosit oranından 2 ila 4 kat daha fazladır. Bu sebeple cilt onarımı daha kolay olur. Hem kadın hem de erkeklerde uygulanan PRP yüz gençleştirme tedavisi, daha sağlıklı bir cilt için kişilerin tercihleri arasında yer almaktadır. Yüz ve boyun, güneşle temasının fazla olması sebebiyle lekelerin en çok görüldüğü cilt bölgesidir. PRP leke tedavisi ile 15 günlük aralıklarla 3-5 seans uygulanarak lekelerde azalma sağlamak amaçlanır. Mezoterapi, dermaterapi, maske ve lokal enjeksiyon PRP uygulamasının farklı Yüz Tedavisi Etkisini Ne Zaman Gösterir?Kliniğimizde son teknolojik yöntemlerle uygulanan PRP yüz tedavisi, ilk seanstan itibaren etkisini göstermektedir. Cilt daha parlak esnek ve canlı bir görünüme kavuşur. 3 veya 4 uygulamanın ardından PRP yüz tedavisinin olumlu etkileri belirgin bir şekilde ortaya çıkar. Yüz için PRP, her 10-12 ayda bir tekrarlanarak, doku onarımı ve yenilenme etkisinin daha kalıcı ve uzun olması sağlanır. Bazen PRP ve mezoterapi sonrası yapılan iğnelere bağlı küçük kızarıklık ve morluklar oluşabilir. İşlemden sonra K vitaminli kremler kullanmak ve buz tutmak yan etkiyi hafifletmede etkili sonrasında kişi normal hayatına devam ve sosyal hayatını etkileyecek bir görüntü oluşmaz. Genel anestezi gerektiren bir işlem olmadığı için buna bağlı riskler söz konusu değildir. Yüz Yağ EnjeksiyonuYüz yağ enjeksiyonu; hastanın kendi vücudundan alınan gerekli orandaki yağın yüzün herhangi bir bölümüne enjekte edilmesi işlemidir. Bu işlem ile yağ enjeksiyonunun en sık uygulandığı yüze, dudakları kalınlaştırmak, elmacık kemiklerini belirgin hale getirmek, ağız kenarındaki kırışıklıkları yok etmek ve alt çeneyi büyütmek gibi amaçlarla yağ enjeksiyonu Yağ Enjeksiyonu Nasıl Yapılır?Yüz yağ enjeksiyonu süresi 30 ile 60 dakika arasında veya genel anestezi altında yağ dokusu enjeksiyonu sırasında alınan yağlar özel işlemlerden geçirilerek uygulama bölgesine enjektörle sırasında kesi yapılmadığından iz kullanılacak yağlar liposuction enjektörleri ile karın, kalça veya bel bölgesinden operasyonundan birkaç saat sonra evine yağ enjeksiyonu, uygulanan bölgenin deri sağlığına da ve İz Yok Etmek İçin Yağ EnjeksiyonuKırışıklık ve iz yok etmek için yüze yağ dokusu enjeksiyonu kök hücreden zengin yağ dokusu kullanılarak göz çevresi veya dudak çevresi kırışıklıkları veya yüzdeki lekeleri yok etmek amacıyla uygulanabilir. Günümüzde tıp alanındaki gelişmeler ile yağların laboratuvarda özel işlemlerden geçirilmesi sonucu kök hücre bakımından zengin bir sıvı elde edilir. Bu kök hücreden zengin sıvı, yağın içerisine tekrar eklenir ve kök hücre yoğunluğu arttırıldıktan sonra yüze enjekte edilir. Böylece kalıcı bir uygulama yapılmış Alın ve Şakak Bölgesi Volüm vermek İçin Yağ EnjeksiyonuKırışıklıkların yoğun olarak gözlemlendiği alın, yanak ve şakak bölgesine hacim kazandırmak ve dolgun bir hale getirmek için kök hücreden zengin yağ enjeksiyonu yapılır. Bu uygulama kalıcı ve uzun ömürlü bir gençlik görünümü için sağlıklı bir yüze kavuşmayı mümkün Yağ Enjeksiyonu SonrasıYağ enjeksiyonu ile yüz dolgusu operasyonu sonrası yüzdeki şişliği azaltmak amacıyla buz dolu torbalar ile yüz bölgesine soğuk uygulaması yapılır. Operasyondan sonra şişliğin inmesi için en az iki gün beklenir. İlk iki günden sonra şişlik azalmaya başlar. Yüzün işlemin ertesi günü yıkanmasında herhangi bir sakınca bulunmaz. Yüze yağ enjeksiyonu akabinde 4 ve 5’inci günden sonra masaj yapmak şişliklerin inme süresini kısaltır. Yüze yağ enjeksiyonu sonrası 5 gün boyunca koruyucu antibiyotik Yağ Enjeksiyonu İyileşme SüreciYüze yağ dokusu enjeksiyonu sonrası yüz bölgesinde genel bir şişlik ve ödem oluşacağı için yüzün net görüntüsünü bu haliyle değerlendirmek yanlış olur. Yüz şeklinin tam oturması için zamana ihtiyaç vardır. Yüz yağ enjeksiyonu her ne kadar basit bir işlem gibi görünse de neticede cerrahi bir işlemdir. Operasyon sonrası dikkat edilmeli ve dinlenilmelidir. Zaten yüzdeki şişlik ve ödem ameliyattan sonraki günlerde hızlı bir şekilde Yağ Enjeksiyonu KalıcılıkYüze enjekte edilen yağların o bölgede kalıcı olması orada yağ hücrelerinin ne kadarının yaşayacağına bağlı olarak değişir. Eskiden yüze yağ enjeksiyonu sırasında yağ hücreleri kök hücrelerine ayrıştırılmadan uygulanıyordu; ancak 6 ay sonra kalıcılık azalıyordu. Bu nedenle 6-8 ayda bir işlemi yenilemek gerekiyordu. Yağ hücrelerine yine yağ hücrelerinden elde edilen kök hücreler eklendiğinde ise sonuçlar daha kalıcı olur. Kök hücre uygulaması ile yıllarca sorunsuz bir yağ kullanımı yağ enjeksiyonu fiyatları hastanın yaşına, yağ dokusunun enjekte edileceği bölgeye ve hastanın yağ dokusunun kalitesi gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değiştiği için fiyat ön görüşmeden sonra belli olacaktır.

yüze kök hücre uygulaması yaptıranlar