. Zedprex nasil etki eder? zedprex kapsül, beyinde salgılanan ve sinir hücreleri arasında iletimi ve ruh halinin kontrolünü sağlayan serotonin adlı kimyasala etki ederek, serotoninin seviyesini normale çevirir. depresyon majör depresif bozukluk tedavisi ve obsesif – kompülsif bozukluk tekrarlanan ya da alışkanlığa dönüşmüş davranış veya … Zedprex ve Prozac aynı mı? Prozac, Zedprex, Deprex, Fulsac, Florak, Target, Depset, Loksetin, Seronil. Bu ilaçların hepsi fluoksetin maddesi ihtiva eden ilaçlardır. Farklı firmalar tarafından üretilmiş olmaları sebebiyle piyasa kutu isimleri farklıdır. Hangi antidepresan kilo verdirir? Kilo kaybına sebep olabilecek antidepresanlar nelerdir? Bupropion Aplenzin, Forfivo, Wellbutrin. Fluoksetin Prozac Bazı insanlarda kilo kaybı görülmesine rağmen, bazı insanlarda ters etki yaptığı da biliniyor. Duloksetin Cymbalta Prozac ile benzer bir durum söz konusu. Antidepresan yerine ne kullanabilirim? Bu yüzden size tavsiyemiz bolca lahana, pazı, roka, ıspanak, marul, hindiba gibi yeşillikler tüketmeniz. Avokado içerdiği Omega-3, B vitamini, magnezyum ve folik asit ile beyni besleyen bir yiyecek. Zedprex nasıl bir antidepresan? Depresyon tedavisinde, obsesif kompulsif bozukluk, yeme bozukluğu tedavisinde kullanılır. Depresyon tedavisinde yaygın olarak kullanılan ve oldukça etkili olan bu ilaç, eski antidepresanlara göre daha az yan etkiye sahiptir. Sağlık ocağı antidepresan yazar mı? Hastanın uzman bir doktora erişimi mümkün değilse, uzman bir hekim tarafından raporla birlikte reçete edilen ve düzenli kullanılması gereken ilaçlar bulunuyorsa ya da 3 aydan daha uzun süre devam etmeyecek olan antidepresan ilaç kullanımına gerek görülüyorsa aile hekimleri psikiyatri ilaçlarını reçete edebilir. Zedprex antidepresan mı? Prozac, Zedprex, Deprex, Florak, Fulsac, Depset, Target gibi ilaçların içinde antidepresan madde olarak bulunur. Prozac depresyona iyi gelir mi? Prozac, selektif serotonin geri alım inhibitörü SSRI ilaç grubundan sıklıkla depresyon tedavisinde kullanılan bir antidepresandır. Etken maddesi fluoksetin olan Prozac, depresyon tedavisinin yanı sıra bazı vakalarda obsesif kompulsif bozukluk, adet öncesi sendromu ve yeme bozukluğu tedavisinde de reçete edilebilir. Antidepresan nasıl kilo aldırır? Antidepresanların kilo aldırması ile ilgili birçok kuramsal yaklaşım olmakla birlikte, ortak görüş bu ilaçların hem iştahı hem de metabolizmayı birlikte etkiledikleridir. “Bir lokma fazla yemediğine yemin eden ama gene de kilosu artan” antidepresan kullanıcıları, metabolizmayı ilgilendiren bir etkiyi düşündürür. Antidepresan ilaçlar kilo verdirir mi? Son günlerde İngiltere’de yapılan bir araştırma, antidepresan kullanan hastaların, kullanmayanlarla kıyaslandığında fazladan 2 – kilo alma olasılıklarının yüzde 21 arttığını gösterdi. Bu çalışmanın sonucunda antidepresanların, kilo alımına neden olabileceğinin bildirildiğini kaydeden Nöroşirurji Uzmanı Op. Dr. Doğal antidepresanlar nelerdir? En doğal antidepresanlar SU En iyi doğal antidepresanlardan biridir. … OMEGA-3 Omega 3 yağ asitleri serotonin üretimini tetikleyici özelliktedir. … TAVUK VE HİNDİ ETİ Tavuk ve hindi gibi kümes hayvanları serotonin üretimini sağlayan triptofan için çok iyi kaynaklardır. Doğal antidepresanlar nedir? Ruh halini iyileştirmeye yardımcı olan bir veya daha fazla aktif bileşen içeren herhangi bir gıda, doğal antidepresan olarak kabul edilir. Bunlar doğal çözümlerdir, çünkü ruh hali sorunlarının terapötik veya potansiyel olarak önleyici özellikleri, gıdada doğal olarak bulunur. Hangi antidepresan reçetesiz alınır? yeşil , kırmızı ve takibi zorunlu beyaz reçeteler dışında istediğiniz antideprasını eczanenizden alabilirsiniz. prozac, lustral, efexor , cymbalta vs. hepsi alınabilir. Depresyon ilaçlarını aile hekimi yazar mı? Türkiye’de en çok kullanılan ilaçlar arasında yer alan depresyon ve mantar ilaçlarını artık aile ve diğer hekimleri yazamayacak. BOLD – Sosyal Güvenlik Kurumu SGK, depresyon ilaçlarının ardından geçen hafta mantar pomad, krem ve şampuanlarının kullanımına da kısıtlama getirdi. Antidepresan ilaçları kimler yazabilir? Trisiklik, tetrasiklik ve SSRI grubu antidepresanlar tüm hekimlerce yazılabilir. a Trisiklik, tetrasiklik ve SSRI grubu antidepresanlar tüm hekimlerce yazılabilir. Zestat kimler kullanamaz?15 mg'lık her tablet, mg fenilalanin içerir. Bu da, fenilketonürisi olan insanlar için zararlı olabilir. – MAO inhibitörleriyle bir başka antidepresan grubu birlikte ve MAO inhibitörleri ile yapılan tedavinin kesilmesinin sonraki ilk iki haftası içinde ZESTAT'ı kilo yapar mı?Doğrudan kilo aldırma şeklinde bir yan etkisi olmasa da en azından kilo almanızı kolaylaştırabilir. Yine de kısa bir süre için bölünür mü?Uygulama sıklığı ve süresi Mirtazapin uzun yarılanma ömrüyle günde tek doz kullanıma uygundur, ancak gerekli hallerde ikiye bölünmüş dozlar halinde de 30 mg yan etkileri nedir?ZESTAT'ın aşırı dozda kullanılması halinde, alınan doza bağlı olarak çarpıntı taşikardi ve kan basıncında düşme, sinir sistemi bozuklukları ve beraberinde zaman-mekân bilincini yitirme görülebilmektedir. ZESTAT'ı kullanmanız gerekenden fazlasını kullanmışsanız bir doktor veya eczacı ile ocağı antidepresan yazar mı?Hastanın uzman bir doktora erişimi mümkün değilse, uzman bir hekim tarafından raporla birlikte reçete edilen ve düzenli kullanılması gereken ilaçlar bulunuyorsa ya da 3 aydan daha uzun süre devam etmeyecek olan antidepresan ilaç kullanımına gerek görülüyorsa aile hekimleri psikiyatri ilaçlarını reçete hangi grup?Mirtazapin bir Noradrenerjik ve Spesifik Serotonerjik Antidepresan NaSSA uyutur mu?muadili zestat olan ilaçtır. ilk günlerde çok pis uyku yapar. sonrasında yatağa yatıncaya kadar kendini hissettirmez ama bir kez uykuya dalınca da uyanmayı zor hale getirir. Getty ImagesRachel Schraer BBC Sağlık MuhabiriDepresyonun sanıldığı gibi insan beyninde "mutluluk hormonu" diye de anılan serotonin düzeyinin düşük olmasından kaynaklanmadığını gösteren yeni bir araştırmanın sonuçları dünya çapında büyük ilgi gördü. Ama aynı zamanda bir çoğu beyindeki serotonin salgısını artırmak suretiyle işlev gösteren antidepresanların işe yaramadığı yolunda bir yanlış çıkarım dalgası da antidepresanların etkili olmadığına işaret etmiyor. Fakat gösterilen tepkilerin zihin sağlığı sorunlarının algılanışı ve tedavisiyle ilgili ciddi soru işaretleri yarattığı HİKAYESİSarah, 20'li yaşlarının başlarında ilk büyük psikiyatrik sorununu yaşadığında, doktorlar kendisine bazı antidepresanlar verirken, bunların diyabete karşı insülin kullanımı gibi bir etki yaptığını ilaçların beynindeki kimyasal dengesizliği düzelteceğini ve ömür boyu almayı sürdürmesi gerektiğini gibi Tip 1 diyabet olan Sarah, bu tavsiyeleri gayet ciddi bir şekilde uygulamış. Daha kötü hissetmesine yol açıyor gibi gelse de ilaçları almayı sürdürmüş. Bir süre sonra kafasının içindeki ürkünç sesler kendisini öldürmesini söylemeye başlayınca elektrokonvülsif terapiye beyinden elektrik akımı geçirilerek yapılan bir tedavi var ki antidepresan ilaçların depresyonla ilişkisinin insülin ile diyabet ilişkisine benzediği iddiası aslında herhangi bir tıbbi kanıta "Güvendiğin insanlar tarafından ihanete uğramış hissediyorsun" bünyesine etkisi, nadir görülen bir tepkiydi ama doktorların kendisine verdiği "beynindeki kimyasal dengesizlik" açıklaması, çok ve annesi Tip 1 Diyabet nedeniyle insülin kullanıyorBir çok psikiyatrist depresyonun serotonin düzeyinin düşük olmasından kaynaklanmadığını çoktandır bildiklerini ve bu son araştırmanın yeni bir yanı olmadığını araştırma sonuçlarının anlatıldığı tıbbi makalenin dünya çapında görülmemiş ilgi görmesi ve tepki alması, bir çokları için burada anlatılanların yeni olduğunu de araştırmanın doğru anlaşılması ve yanlış çıkarsamalara varılmaması önemli. Depresyonun serotonin eksikliğinden kaynaklanmıyor olması antidepresanların işe yaramadığı anlamına gelmiyor. Doktorlar bu yanlış anlama neticesinde insanların ilaçlarını almayı hemen bırakmaya yönelmesinden ve bunun ciddi yoksunluk sorunlarına yol açmasından uzmanları bu tür ilaçların acil tıbbi gereklilikler dışında birden bırakılmaması gerektiğini, doz azaltımı yoluyla zaman içerisinde bırakmanın yoksunluk sorunlarını en az düzeyde tutacağını elektrokonvülsif terapi sonrası konuşma ve hareket engelleri yaşıyorARAŞTIRMA YENİ BİR ŞEY SÖYLÜYOR MU?Bu son araştırmada 17 ayrı bilimsel araştırmayı incelendi ve depresyondaki insanların beynindeki serotonin düzeylerinin depresyonda olmayan insanlarınkinden farklı görünmediğini tespit tespit ilaçların olası bir etkisi yani beyindeki kimyasal dengesizliği düzeltme etkisinin bulunmadığını net bir şekilde ortaya Michael Bloomfield bunu bir örnekle şöyle açıklıyor"Çoğumuz parasetamolun baş ağrısına iyi gelebildiğini biliriz ama hiç kimsenin baş ağrısının sebebinin beyinde parasetamol eksikliği olduğunu sanmam."ANTİDEPRESANLAR İŞE YARIYOR MU?Araştırma, antidepresanların plaseboya kıyasla psikolojik etkiyi elimine etmek için tıbbi deneylerde ilaçmış gibi verilen etkisiz madde yalnızca biraz daha etkili olduğuna işaret ediyor. Ama araştırmacılar arasında bu farkın büyüklüğü konusunda görüş ayrılıkları grup insan antidepresan kullandığında çok daha iyi sonuç alıyor ama doktorlar bunun nedenini tam olarak bilmiyor yani ilacı yazarken kime daha iyi geleceğini Psikiyatri Koleji'nden Profesör Linda Gask antidepresanların çok sayıda insanın özellikle de kriz durumlarında hızla daha iyi hissetmesini sağlayan serotoninle ilgili son çalışmanın yazarlarından Profesör Joanna Moncrieff buna işaret eden ve ilaç şirketleri tarafından yaptırılan bu tür araştırmaların çoğunun kısa dönemli olduğunu, aynı insanların örneğin bir kaç ay sonra nasıl hissettiği konusunda pek bilgi olmadığını Images"İnsanlara 'Durumunuzu gözlenmeleye devam edeceğiz ve ilaçları sadece size yararlı olduğu sürece kullanmanızı sağlayacağız' demek gerekiyor" diyor. Ama genellikle uygulama böyle değil. Profesör Linda Gask da bu tedavisiz bırakmanın riskleri var ama bazı insanlar antidepresan aldıklarında çok ciddi yan etkilerle karşılaşıyorlar. Serotoninle ilgili son araştırmanın yazarları da bu konuda çok daha açık olunması gerektiğini yan etkiler arasında, İngiltere'deki Ulusal Sağlık ve Bakım Enstitüsü'nün verilerine göre, intihara yönelme hatta girişme, cinsel hayat bozuklukları, duyguların baskılanması ve uykusuzluk sonbahardan bu yana Birleşik Krallık sağlık hizmetleri bünyesinde çalışan doktorlardan, çok şiddetli olmayan depresyon vakalarında ilaç yazmadan önce terapi, egzersiz, meditasyon ve benzeri tedaviler önermeleri ImagesSağlık çalışanlarının ilaçtan önce grup terapisi, egzersiz veya toplu aktivite tavsiye etmesi isteniyorARAŞTIRMANIN YARATTIĞI TARTIŞMALAR NELER?Araştırmanın yayınlanmasından sonra yayılan tipik yanlış yorumlardan biri antidepresanların tamamen bir efsane olduğu ve hiç bir işe yaramadığı iddiası bu araştırma antidepresanların etkisini gerçekten de insanın ruh halini etkileyen bir hormon salgısı. Dolayısıyla serotonin seviyesinin yükselmesi kısa vadede insanların gerçekten daha mutlu hissetmesine yol açabilir. Ayrıca beynin yeni bağlantılar yapabilmesi imkanını başka yanlış yorum ise depresyonun insan beyniyle ilgili bir hastalık değil, yaşadıkları koşullara gösterdikleri bir tepki olduğu yazarlarından Doktor Mark Horowitz "Tabi ki her ikisi de" diyor ve örneğin "Genetik yapınız strese karşı hassasiyetinizi etkiliyor" insanlar gayet anlaşılır bir şekilde stres yaratan yaşam koşullarının ilaçtan ziyade evlilik danışmanlığı, mali danışmanlık ya da iş değiştirme gibi yollarla değiştirilebileceğini düşünmeye var ki Avustralya'nın güney doğusunda yaşayan ve hem ağır depresyon hem de psikoz yaşayan Zoe, depresyonu bir tür şiddetli stres sayarak "yol açan sorunları çözme" yaklaşımının çok indirgemeci olduğunu ve ağır mental hastalıklar yaşayan insanları yok saydığını Zoe'nin ailesinde kalıtsal. Fakat psikoza genellikle yaklaşan bir sınav gibi stresler tetikleyici bu durumda bir muhakeme yaptıktan sonra ilaçların yan etkilerinin ağır psikoz geçirmekten daha iyi olduğuna karar BBC'ye konuşan uzmanların tümünün hemfikir olduğu bir şey Hastalara daha fazla bilgi verilmesi, durumlarının çok iyi açıklanması ve bu yolla onların kendi durumlarını değerlendirerek kendi tedavi tercihlerini bulmasının sağlanması İstanbullu bir genç kadın, “Bir antidepresanım var; o kadar çok seviyorum ki yanaklarından öpmek istiyorum onu. Kardeşimle eşit benim için” diyor. Yakınlarını kaybetme korkusu yüzünden doktor kontrolünde antidepresan kullanmaya başlamış, adının açıklanmasını istemiyor. Ama antidepresan kullanan milyonlarca kişi hakkında fikir veriyor. Çareyi antidepresanda arayanların sayısı hızla artıyor. Bazıları epeyce deneyip faydasını görmediğini söylüyor. Hatta yan etkileri katlanılmaz bir hal aldığı için ilacı bıraktıklarında, bu sefer de bırakma sonrası semptomlarının kramplar, baş dönmeleri, baş ağrıları tam bir işkenceye dönüşmesinden yakınanlar var. Bazıları da bu genç kadın gibi “Çok faydasını gördük” deyip bırakırken de hiçbir sorun yaşamadıklarını ekliyor. Geçenlerde Antalya’da Psikofarmakoloji Derneği tarafından düzenlenen “Tedavi Güncellemesi-2012” toplantısında depresyon ve antidepresanlar ele alındı. Orada konuşulanlar günlerdir haber oluyor. Buna göre Türkiye’de antidepresan tüketimi son 9 yılda yüzde 160 artışla, yılda 36 milyon kutuyu aşmış durumda. “Kutu” deniyor, dikkat ediniz! Haberlerde, Atatürk Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nazan Aydın, depresyonun ciddi bir hastalık olduğunun altını çiziyor, yaşam boyu yüzde 50 intihar riskiyle seyrettiğini ve majör depresyon hastalarının yüzde 10-15’inin intiharla kaybedildiğini anlatıyor. DEV İLAÇ PAZARI Ancak konunun bir boyutu daha var. Dünyada ilaç pazarının hacmi 800 milyar dolara ulaştı, Türkiye’de 12 milyar doları aştı. Türkiye, dünya ilaç pazarında en fazla büyüme gösteren 5 ülke arasında. Pazarın 4’te 1’iniyse psikiyatrik ilaçlar oluşturuyor. O halde sorular şunlar Depresyonun tek çaresi antidepresan kullanmak mı? Ve bu ilaçlar doğru, kararında kullanılıyor mu? Antidepresanlar konusundaki kuşkuları en iyi özetleyen isimlerden biri, Reuters haber ajansının ünlü sağlık editörü Sharon Begley. Bu dosyada da kendisinin araştırma ve gözlemlerinden faydalanıldı. Şöyle diyor Begley “20 yıllık veriler antidepresanların depresyon hastalarına yardımcı olduğunu gösteriyordu. Ancak 1998 tarihli bir araştırmadan beri soru işaretleri oluştu. Evet, ilaçlar pek çok hastada etkili oluyor. Fakat artık, bu faydanın plasebonun sağladığı faydadan pek de fazla olmadığı iddia ediliyor...” Plasebo etkisi yani uyduruk bir hap veya başka bir tür sahte tedaviyle sağlanan tıbbi fayda inanç, beklenti ve umuttan oluşan kutsal üçlüden güç alıyor. Ancak antidepresanlardan destek alan birine bunu söylemek, iyileşme ümidine tekme atmak demek! Yine de yılda 36 milyon kutu tükettiğimize göre antidepresanlarla ilgili ABD’de başlayıp dünyayı saran tartışmalardan haberdar olmaya, detaylarını ve karşıt görüşleri bilmeye hakkımız var... Bir soru* 15 yıl ya da daha uzun süre psikoaktif sinir sistemine etki eden ilaç kullanmak beyni ne şekilde etkiler? Bu, beyinde kalıcı fiziksel zarara yol açar mı?- Harvard’lı psikiyatr Dr. Carl Salzman Psikiyatrik ilaçlar bir doktorun yönlendirmesiyle alındığında, beyinde uzun süreli zararlı etki söz konusu olmaz. Antidepresanlar gibi bazı ilaçların beynin duyguları düzenleyen bölümleri üzerinde yararlı etkilerinin olabileceği açıktır. TÜRK UZMANLAR NE DİYOR? Prof. Dr. Doğan Şahin“Son 5 yılda doktora gitme oranı 4-5 kat arttı ama doktorların bu hastalara hizmet verme süresi de 5 dakikaya kadar düştü. Hekim 5 dakika içinde hastayı ne kadar doğru değerlendirip doğru tedavi uygulayabilir? Muhtemelen ilaca daha sık başvurur. Bu da antidepresan kullanımını artıyor olabilir. Yüzde 80 tedavi eden bu ilaçların tartışılacak bir tarafı yok. İtirazlar gerçek bir depresyonda değil, gereksiz kullanımına olabilir.”Yrd. Doç. Dr. Defne Erarslan“Antidepresan gerçekten depresyonu olan kişilerde uygun kullanıldığında hayat kurtarır. Ancak insanlar canları sıkıldığında kendilerini daha iyi hissetmek için eşinin dostunun tavsiye ettiği antidepresanı alabiliyor, bu büyük bir hata.” Prof. Dr. Mansur Beyazyürek “Antidepresan satışları arttıysa depresyondaki hastaların sayısı artıyor. Ama bu artış ilaç satışlarındaki artış kadar değil. Bu sağlık sistemindeki yanlış uygulamaların sonucu. Devlet hastanesinde çalışırken günde 5-6 kişi ilaç tanıtımına gelirken 6 aydır kendi özel muayenehaneme bir ilaç tanıtımcısı bile gelmedi. Oysa muayenehanemde daha fazla ilaç yazıyorum. İlaç firmaları SGK üzerinden yazarsam bana tanıtım yapıyor diğer halde yapmıyor. SGK ve ilaç firmaları nasıl bir işbirliği içinde bilmiyorum...” Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta “Antidepresanlar doğru hastada, doğru dozlarda kullanıldığında gerçekten etkili ilaçlar. Ancak antidepresan yazan doktorlara bakıldığında çoğunun aile hekimi, pratisyen veya herhangi bir dalda uzman hekim olduğu görülür. Hastalarım içinde de depresyon ilacı kullanımı çok yaygın ve bana göre bunların çok büyük bir kısmı bu ilaçları boş yere alıyor. Antidepresan ağrı kesici değil. İlaç sarfiyatındaki artışta, ilaç endüstrisinin pazarlama oyunlarıyla tıp eğitimindeki eksik ve yanlışların da rolü var.”4’te 3’ü plasebo mu? Antidepresanlarla ilgili soru işaretlerinin doğmasına neden olan 1998’deki o çalışma, 3 binden fazla depresyon hastasını kapsayan 38 araştırmayı mercek altına alıyordu. Connecticut Üniversitesi’nden psikoloji araştırmacıları Irving Kirsch ve Guy Sapirstein, kökleri 1950’lere kadar inen bilindik antidepresanları kullanan hastaların iyileştiğini gözlemledi. Klinik deneylerle de kanıtlanan bu iyileşme durumu, antidepresanların işe yaradığını söylüyordu. Fakat Kirsch, ilaçları alan hastaların iyileşmesiyle sahte hap alanların iyileşmesini karşılaştırmaya karar verdi. Ve aradaki farkın çok küçük olduğunu gördü. Plasebo alan hastalar, diğer ilaçları kullananların yüzde 75’i oranında iyileşmişti. Ve Kirsch’e göre, buradan yola çıkarak antidepresanlardan sağlanan faydanın 4’te 3’ünün plasebo etkisi olduğu söylenebilirdi. Aslında Kirsch, depresyondan mustarip hastaların ilaçları bırakmasını savunmuyordu, sadece bu ilaçların en iyi çözüm olmadığını öne sürüyordu. Mesela psikoterapinin orta halli, ciddi hatta çok ciddi depresyon vakalarında işe yaradığını, üstelik psikoterapide hastalığın nüksetme oranının da düşük olduğunu söylüyordu. Bazı hastalar için psikoterapiye paralel kullanılan reçeteli antidepresanların daha da iyi sonuçlar verdiğini ekliyordu. Ancak tek başına antidepresanların etkisi, ona göre fazla abartılıyordu. Kirsch sonraki yıllarda FDA’den Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi, satışına izin verilen ünlü ilaçlarla ilgili yeni araştırmalar alarak tezini daha da kuvvetlendirdi. Antidepresanlarla sağlanan iyileşmenin yüzde 75 değil, 82’sinin sahte bir ilaçla da elde edilebileceğini söylemeye başladı. İlaçların depresyona karşı etkisinin başka unsurlarla karşılaştırıldığı bir ölçekten faydalandı. Burada ilaçların olumlu etkisi sadece puana denk gelirken iyi uyumanın bile depresyona karşı etki puanı 6’ydı. Ardından Kirsch, İmparatorun Yeni İlaçları Antidepresan Mitini Yıkmak adlı kitabını yayımladı ve hararetli tartışmanın fitilini ateşledi... Pazarlama mı bilim mi? Bu arada bir grup araştırmacı, antidepresanların “pazarlamanın bilim karşısında kazandığı bir zafer” olup olmadığı konusunu eşelemeye başladı. Ama pek çok hekim de ilaçların yanılsama olabileceği fikrine tepki gösterdi. Onlara göre zaten dünyada psikiyatr sayısı hastalara psikoterapi için vakit ayıramayacak kadar azken önerilebilecek başka tedavi de yoktu! Kaldı ki Kirsch’in analizi bile antidepresanların sahte ilaçlardan az da olsa yüzde 18 kadar daha etkili olduğunu bulmamış mıydı! Ama Kirsch geri adım atmadı ve gözden kaçan başka bir sorun olduğunu iddia etti. Sorun, ilaçların satışına izin verilmeden önceki deneylerin mantığındaydı. Bu deneylerde gönüllü hastaların bazılarına gerçek ilaç bazılarına da plasebo verilir. Ancak gerçek ilaçların yan etkileri yüzünden, gerçek ilaç verilen hastalar bunu kısa sürede fark eder ve bu onlara iyileşme yönünde ekstra motivasyon sağlar. Kirsch’e göre bu da gerçek ilaçların plasebo etkisi. Ve ilaçlarla “şekerlemeler” arasında tedavide görülen küçük farkı açıklamaya yeterli. Yine de “antidepresanlar, en ağır depresyon vakalarında plasebodan daha etkili” kabulü tıp dünyasında yerli yerinde duruyor... Psikiyatr sayısı yetersiz* Türkiye’de, 50 bin kişiye bir psikiyatr düştüğü için psikoterapi yaygın değil. Hastalar başka uzman doktorların reçete ettiği antidepresanlarla tedavi oluyor. * 2003’te Türkiye’de 14 milyon 138 bin kutu antidepresan tüketildi. 2012’de bu rakam 2003’e göre yüzde 160 artışla 36 milyon 881 bin kutu oldu. * Antipsikotik ilaç tüketimi de hızla artıyor. 2007’de 2 milyon 616 bin 136 kutu antipsikotik tüketildi. Bu rakam 2008’de 4 milyon 11 bin 901’e çıktı. * Türkiye, dünya ilaç pazarında en fazla büyüyen ilk 5 ülke arasında. Pazarın dörtte birini psikiyatrik ilaçlar oluşturuyor. * Dünyada en çok kâr edilen ilk 10 ilaçtan üçü antipsikotik.

sağlık ocağı antidepresan yazar mı