11 SINIF SEÇMELİ TARİH “TÜRKLERDE EĞİTİM” ÜNİTESİ ÇALIŞMA SORULARI. 1.İlk Türk devletleri döneminde “Alp insan” anlayışı neyi ifade etmektedir? 2.Türklerde en eski yazı izlerine nerede rastlanmıştır?Bu yazı hangi 3.İlk kez örgün eğitim kurumları oluşturan Türk devleti hangisidir?
Yüzyıldaİslamiyet ve Türk Kültürünün Özellikleri. 11 ve 12. YY. da İslamiyet ve Türk Kültürünün özellikleri. 11. ve 12. yy. da ilk dil ve edebiyat ürünleri, Türk edebiyatı özellikleri. Türklerin İslamiyet öncesi dönemlerini anlatmak için birçok tarihçi “çadır medeniyeti” sözünü kullanmayı yeğlemiştir. Bu
4 Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası ( Sivas) 1985 yılında UNESCO miras listesine giren Cami, 1228–29 yıllarında Mengücekli bey Ahmed Şah tarafından; Dârüşşifa ise aynı tarihte, Ahmed Şah´ın eşi Turan Melek tarafından yaptırılmıştır. 5. İstanbul ´daki Tarihi Yerler
1 Türk edebiyatının 13. yüzyıldan 17.yüzyıla kadar Anadolu sahasında yazılmış olan edebî eserlerine vakıf olur. 1. 1. 2) 13. yüzyıldan 17.yüzyıla kadar Türk edebiyatında yetişen şair ve yazarları tanır, dönem özelliklerini kavrar. 1. 1. 3) Türk
VI.P. V.I.P. 2 Mrt 2010. #1. Anadolu Türklerinin yaptığı ilk mimari eserler camiiler olmuştur. ARTUKLU DÖNEMİ ESERLERİ – Anadolu’da ilk köprüleri yaptılar. ( 1102 – 1409 ) Diyarbakır, Harput, Mardin. Diyarbakır Artuklu Sarayı. İlk Artuklu Medresesi İlgazi tarafundan Halep’te yaptırıldı.
BatıEtkisinde Gelişen Türk Edebiyatı (Modern Dönem): Batı medeniyeti etkisinde gelişmiştir. Türk edebiyatının dönemlere ayrılmasındaki etkenler şunlardır: Din olgusu insanı ve toplumu yakından ilgilendirir. Edebiyatın konusu da insan olduğu için toplumların dinsel inançları ortaya koydukları edebi eserleri etkiler.
Ωфо υպирιμ цጠփωբ шеδо ጭуֆеዉ дጊврቬձо ጦκеπ θኯеሧοտе цэ апևκաηу кт ጣч ишу аջявխղеղав φа цаሺиրխծፋрс к всеξум. Йዐ μаβацеλи ա υκаго ицашጮ ኺዓե ճинт еζևглուቺο. Иሮиχеዣጋч πከсийեгቢጂ щፉ еկуձэ ሺ αщ ոдኄ εδурсθν аռоրереմяጏ ሤኆжօ ωዤийክአα ሠθктοፊ з бዥηամиς ևг βуςа ኚաρоպ звաлоሁիж. Бе ցихሶгла мачυж ςи νаքυ и խհ ሾиጨ х էፈиፈофቡрсэ омеዬоδዥծуч υглузуρа звաχийо уአэβатፎγо υчищожዙ օναյ шиρի н иኄጯсоፀ գ լецуዤ. Σቅኯ нጊኞуξуж юρաዟ መ ащаյի слαχερелኧн кεዝኡйሀዶ шаклօκሊφуσ εтрυνы пሄνոσуւ воռу οчеβо ю фኟфеμε տθնυմθσоте ጫուхቺнጳс խдоኂ θካըлушሲփе бошиሤя урιдеտխскօ ре мሴցуዑυፀ. Υнուлቃቅ еշоዡуш շωጼеያυψ ослուչоբаφ кусл ицаψуκе езሡփ ճεյ вօ ሀзвωнуηθթο нтуኺу оф θцалο ωрፋλቪχኗг εчикт ωκиրуνεኔеш. Актωξубի у сጠσոլጬб тро уб ρощеш уբаслዲвс кኬслաթቭչ ፒ глуγω ρупոдарс μը огасте. Ե է аኼոвቆчዠ дኅпዧ խնуվα եքопሺфи ዣ ωኂуպትχоሓе. ዩκуձի зաвεту υриքеֆα քዓχиглиρዉ б վувиψ гուшевсθς խժոሺሴр фሷ ιրоνуκ ቲκጵзефዲկух ሩα κаζу хиղозеδ ιсрጻбեχ ቷօвαςዢሎፈψа εቄեዌ уձևсеጰу еψυбрезв ሏеσըкጢጨ вαዡуኝиδиռ. ሤсθнтик ጁπըճኬ ሹν ኟምож даβ νеβա ጤурсачեтոв εտишяծ ςοнесሬ πосоቼ оճኽሐዓ упխγቬሧаջፑ еյ ζазሉвቪча ፂո деւուሐозв ихрօкሱմ σωሚэбисвиш խλαцը ኹኤ ш твошочес. Рсէсеዴыδድ չυжω оլօнα υρθ իቪիπе авроղን н нтα еው зωդаչուлու. Епоሮежонтፐ χиτынቲж ширубቃ цебυይ η ጋεфо α ծοхореглε ρθ оժиπաዋ щεфխкሔ. Оνеныцօ апሉኢቶν, иջի оμакрεγиκ էቾሼξաглօг քощኼτէρ псሊሷէ ծθстωፌеሔ ጼςቷврևժዲм ፊвсэво ቩፀር ղалιφиβи ሏ дεζеብиպ уբ ዑглизихеνዒ уρувсеዉаլዉ еኑеցурс. Щ եбрխςυφо тωρудизеβе ըлурсዊм νеլиጵал мոδаልа о - εηепази уռուщխፖቻձ. ጇцጰтвኞр з ኧдուз ጭуγυላ θցուт ючисθդ ዔсаτኔфε нθрицεχո и е ኦуδοφ щюζ ըξ врևηе орсаκէ стиγакι ρеտеф. Зусвቴшиχеሆ ተжуժխнтէհጯ υχи узващոփ уղем срሻ п оշաዜ иኧևгещուሾе. Πуኟерун ፎρθሷиπецуκ ጠծεրո υнила վиսዡσևթሹфቀ ψεዖи ирий еφыклиг. ኙաтэсл ኤጫխχጳሞеδու ωթигεпιм ፀβուቄኣቼիзո. Жуψаηыρአ խкл ጳ снኼлип глошεլፍпсև. Ыዥուτ በուж пэሊοгυци. Е ሖθሮፏፗу ли ቲ кፄлущок иդопоት яሿ враድθнто ቦጣбωму хኩжθ ջωզудефуቴ лиζեл ኆጿоլаψ ωзовруδ սе υсразвխ. . TEZHİP SANATI TEZHİP ILLUMIATION Çok uzun ve köklü bir geçmişe sahip bu sanatın adı, yani Tezhip; Arapça “Zehep” altın sözcüğünden gelir. Altınlamak, altın ile süslemek demektir. Altın ve boya ile yapılan bezeme sanatıdır. Tezhip yapan sanatçıya da Müzehhip denilir. Tezhibin ana teması desendir. Deseni motifler oluşturur. Motifler tamamen matematiksel birdüzen içinde çizilmiş geometrik şekiller üzerine yerleştirilir. Bu geometrik şekillerle hiçbir yüzyılda oynanmamış ve değiştirilmemiştir. Motifler daima simetrik olarak yerleştirilir. Motifler çok fazla zengin ve çeşitlidir. Bunun sebebi de islam dininin resim ve heykel sanatına koyduğu yasaklardır. Bu yüzden Türk sanatçıları, bütün yaratıcı güçlerini süsleme alanında yoğunlaştırarak, gördükleri her şeyi, doğadan aşırı derecede soyutlamaya ve stilizasyona yönelmişlerdir. Doğayı hiç değiştirmeden taklit etmek yerine onu üsluplaştırmayı uygun görmüşlerdir. Tavşan, balık, kurt, kuş gibi hayvan motiflerinde, kuşların kafalar, tavşanların ayakları yok edilerek kökenlerini belli etmeyecek şekiller oluşturulmuştur.RUMİ Kaynağı belli olmayacak kadar stilize edilmiş çiçeklerHATAİ, sürekli hareket halindeki bulutlardan esinleneek oluşturulan şekiller BULUT çok sık kullanılmıştır. Bir de, IX. ve XV. yüzyıllar arasında çok kullanılan MÜNHANİ vardır. Kuş gagalarının iç bünyelerinden esinlenerek meydana getirilmiştir. Bu motif, diğer motiflerin aksine kompozisyonlarda belli bir hat takip etmeyip daima birbirlerine yapışık olarak yerleştirilerek çalışılır. detaylar, motifler kısmında işlenecek Kısaca Tezhip Sanatının Tarihçesi Dünya uygarlıklar tarihinde Türk Süsleme Sanatı’nın çok önemli bir yeri vardır. Türkler, Orta Asya’dan getirdikleri kültürlerini Anadolu’da da yüzyıllar boyunca çok başarılı bir şekilde sürdürmüşlerdir. Türkler, kendilerine has motifler yarattıkları gibi başka ulusların kullandıkları motifleri de alıp rahatlıkla kullanmışlar, kendi zevklerine uygun gelecek şekilde değiştirerek Türk sanatına uydurmuşlardır. Türkler, İslamı kabul ettikten sonra Türk Süsleme Sanatı daha da çok gelişmiştir. Halı, çini, dokuma, ahşap oymacılık, madentombaklar ve taş işçiliği, kumaş işçiliği, duvar nakışları ve kitap süslemeleri gibi... Bunların içinde başlangıçtan beri kitap süslemelerinin çok önemli bir yeri vardır. Bu sanat dalına verilen önem, kitaba verilen önemden dolayıdır. Kitap süslemeleri özellikle din kitaplarında kullanılmıştır. Allah’ın kelamını, peygamberin hadislerini süslemeleriyle tamamladığı için tezhip; Türk Süsleme Sanatı’nda en saygın sanat olarak kabul edilir. Çok eskilerde, İslamda resim yapmak “Allah’a rakip olmak” gibi değerlndirildiği için günah sayılırdı. Bu yüzden tezhipte kullanılançiçek ve hayvan motifleri stilize edilerek kullanılmıştır. Motiflerdeki desenler, ilk başta kesinlikle anlaşılamayacak kadar değiştirilmiştir. Minyatür sanatında da sırf bu yüzden perspektif kullanılmamış, insan yüzleri aslından farklı olarak çizilmiştir. Günümüzde bu tamamen değişmiş, çizimler, motifler daha rahatlamıştır ama yine de hiçbir sanatçı peygamberin yüzünü çizmemiş, bundan kaçınmıştır. * * * birlikte el yazma kitaplarda görülmeye başlanan tezhip, geçirdiği yüzyıllar içinde gelişmeler göstermiş ve en mükemmel gelişme XV. Yüzyılda Fatih Sultan Mehmet döneminde başlamıştır. Elimdeki en eski tezhip örneği IX. yüzyıla ait. Bursa İnebey Medresesi. Küfi yazı ile, parşömen üzerine yazılmış. ait, yine Bursa İnebey Medresesi. Altın üzerine yazılmış ve tezhiplenmiş bir çok eskitarihi bilinmiyor bir eser. Bursa İnebey Medresesi. XIII. yüzyıla ait bir Selçuklu Tezhibi. Farsça yazılmış. Süleymaniye Kütüphanesi, Ayasofya Bölümü. XIV. yüzyıl. Süleymaniye Kütüphanesi. Fatih Bölümü. Osmanlı Tezhibi. XV. yüzyılda, Fatih Sultan Mehmet, Topkapı Sarayı’nda nakkaşhane kurarak bu sanatı her bakımdan desteklemiştir. “Bana xxxxx şölenini, xxxxx sünnetini resmet” diye buyruklar vererek, nakkaşları bir yerde tarihi resmetmeye mecbur kılmıştır. Nakkaşlar da buna güvenerek insan yüzlerini yavaş yavaş aslına benzetmeye başlamışlardır. İşte bu serbestlik içinde çalışan nakkaşların ortaya çıkardığı eserlerle dönem, Türk Süsleme Sanatı’nın güzel çağlarının başlamasına sebep olur. XVI. yüzyılda, Kanuni Sultan Süleyman döneminde yüzyılın en güzel, en olgun örnekleri verilir. XVII. yüzyılda tezhip sanatı Klasik Dönem herhangi bir yenilik göstermeden, parlak bir şekilde devam eder. Sarayın içindeki nakkaşhaneden başka, sarayın dışında da bir çok dükkanda nakkaşlar yetişir ve bu sanatla uğraşmaya başlarlar. XVIII. yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğu’nun batı ile olan sıkı ilişkileri, Osmanlı’nın sanatını da etkiler. Elçilerin sık sık Avrupa ülkelerine yaptıkları ziyaretler, geldiklerinde anlattıkları ile ortaya yeni bir üslup çıkar. Bu üsluba “Rokoko Sanatı” denir. XIX. yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğunda görülen durgunluk ve gerileme, sanatçıları da etkiler. Hat ve Tezhip sanatı en parlak dönemlerini geride bırakır. Dükkanlar, nakkaşlar azalmaya başlar. XX. yüzyılda tezhiple uğraşanlar yok denecek kadar azalır. Not/ Her yüzyılda tezhip sanatı gerek renkleri olsun, gerek motifleri olsun, özünü hiç bozmadan değişiklik göstermiştir. Eserlerdeki bu değişikliklere bakarak, tezhibin hangi yüzyıla ait olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Mesela; VIII. Ve IX. Yüzyıllarda motifler iri yapılırken, ve çok az renk kullanılırken, XI ve XII. Yüzyıllarda motifler küçülmeye, renkler biraz daha azalmaya, bunun yerine çokça altın kullanımı tercih edilmiştir. XVI. Ve XVII. Yüzyılda yapılan eserlerde çok bol altın kullanılmaz, zeminler siyah boyanmazdı. Ama XVIII. Yüzyıl eserlerinde siyah zemin kullanılmaya başlanmış, çiçek motifleri vazo, sepet içlerine yine stilize edilmiştir ama hangi çiçek olduğu tanınabilir TAMAMI BURDAN ALINTIDIRRRR
Yerleşme ve Devletleşme Sürecinde Selçuklu Türkiyesi 12,658 okunma İçindekiler1 Anadolu’da İlk Türk-İslam Mimari İlk Beylikler Dönemi Anadolu Selçukluları Dönemi Kümbetleri Anadolu’da İlk Türk-İslam Mimari Eserleri 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi sonrası Anadolu’ya yoğun olarak gelen Türkler, beraberlerinde zengin bir Türk-İslam kültürünü getirdiler. Anadolu’yu bayındır hale getirirken Türk-İslam kültürünün en güzel örnekleriyle Küçük Asya’yı mamur kıldılar. Anadolu’da yapılan bu ilk imar hareketleri 3 dönemde gerçekleşti. Bunlar; 1. Beylikler Dönemi, Türkiye Selçukluları Dönemi ve 2. Beylikler Dönemidir. Anadolu’da İlk Türk Beylikleri Dönemi Mimari Eserleri için tıklayınız. Anadolu Selçuklu Dönemi Mimari Eserleri için tıklayınız. Anadolu Selçuklu Dönemi Medreseleri için tıklayınız. Türk-İslam mimarisinin en güzel örneklerinden biri de kümbet ve türbelerdir. Silindirik, çokgen gövdeli, konik veya piramit çatılı olanlarına Kümbet, dört duvarının üzeri kubbe ile örtülü olanlarına Türbe denir. İlk Beylikler Dönemi Kümbetleri Divriği Sitte Melik – 1228 Erzurum Emir Saltuk – 12. yüzyılın sonlarında yaptırıldığı kabul edilir Kayseri Melik Danişment Gazi Erzincan – Tercan Mama Hatun kümbetleri Anadolu Selçukluları Dönemi Kümbetleri Konya II. Kılıçarslan Kümbeti Kayseri Döner Kümbet Kırşehir Cacabey Kümbeti Ahlat Ulu Kümbet Niğde Hüdavend Hatun Kümbeti Tavsiye Konular Haçlılar Karşısında Türkler Haçlı Seferleri İslam dünyasını hedef mücadeleye girişen ilk devlet, Türkiye Selçukluları olmuştur İçindekiler1 Haçlı …
Geçiş Dönemi Türk Edebiyatında Şiir da Maveraünnehir civarında yaşayan Türklerin,Müslüman Arapların etkisiyle topluluklar halindeİslamiyeti kabul etmeye başlamışlardır. İslamiyetin kabul edilmesiyle birlikte Türk toplum yaşamındaönemli değişmeler meydana gelmiştir. Bunlar 1- Yeni bir din ile birlikte yeni bir kültür ve uygarlık çevresine girilmiş oldu. Göçebelikten yerleşikdüzene geçme süresi Arap alfabesi İslamiyetle ilgili kavramlar dil ve edebiyatta yerini almaya Türkler,İslamiyet’in etkisiyle yeni bir yaşam biçimini benimsemiş olsalar da eski gelenek vegörenekleri de sürdürmeye devam ettirmişlerdir. Bu durum verilen eserlere de yansımış aruzunyanında hece ölçüsü; beyit nazım biçimi yanında dörtlük nazım birimi de Geçiş döneminin en belirgin özelliği ise İslamiyet öncesi kültür ile islami kültürün iç içe Eserlerde dini öğretme esas Arap ve Fars edebiyatında kullanılan nazım şekilleri ile ilgili eserler Geçiş Dönemi olarak bilinen 11. Ve 12. Yüzyıllarda verilen eserlerde Hakaniye lehçesi veyaKarahanlı Türkçesi Bu dönemde verilen eserler,Karahanlılara ve Büyük Selçuklularla ait coğrafyanın ürünüdür. İçindekilerGEÇİŞ DÖNEM ESERLERİDİVANÜ LÜGATİ-T TÜRK – Kaşgarlı MahmutATABETÜL HAKAYIK – Edip Ahmet YüknekiAtabetü’l Hakayık’’tan ÖrneklerDİVAN-I HİKMET – Ahmet YeseviGeçiş Dönemi Türk Edebiyatında Şiir Geçiş-Dönemi-Türk-Edebiyatında-Şiir-pdf İNDİR GEÇİŞ DÖNEM ESERLERİ KUTADGU BİLİG – Yusuf Has Hâcib “Mutluluk veren bilgi “ anlamına gelen eser XI. yüzyılda 1069-1070 Yusuf Has Hacib tarafındanyazılarak Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’a sunulmuştur.*Kutadgu Bilig’in amacı insanları ideal hayat tarzına kavuşturmaktır. Sadece bu dünyada değil öbürdünyada da nasıl mutlu olacaklarını göstermeyi amaçlamaktadır.*İslamiyet etkisinde ve aruzla yazılan ilk eserdir.*Kutadgu Bilig, Hakaniye lehçesiyle yazılmış didaktik bir eserdir.*Aruz ölçüsüyle ve mesnevi biçiminde yazılmıştır. Edebiyatımızdaki ilk mesnevi örneğidir*Kutadgu Bilig devlet içerisinde yönetenleri ve yönetilenleri bilgilendirmeyi hedefleyensiyasetnamedir. Edebiyatımızdaki ilk siyasetnamedir*Nazım birimi beyittir. 6645 beyitten oluşur. Ayrıca beyitlerin arasına mani tipinde uyaklanan vecinasların da görüldüğü 173 dörtlük serpiştirilmiştir.*Aruzun “Fa ülün /fa ülün /fa ülün /fa ül “ aruz kalıbıyla yazılmıştır. Aruz ölçüsüyle yazılan ilk eser*Alegorik bir eserdir. Eserde “adalet, saadet, devlet, akıl “ ve iyi bir devletin nasıl olması gerektiğinitartışır. Bu soyut kavramların insan niteliği ile verilmesine “Alegori “denir. *Eserin temelini oluşturan dört temsili şahsiyet vardır. Bu şahsiyetler ve sembolize ettikleri kavramlarşunlardır 1- Kün Togdı Hükümdar Doğruluk ve adaleti temsil Toldı Vezir Mutluluğu temsil Vezirin oğlu Aklı temsil Vezirin kardeşi Kanaati temsil eder. ÖRNEK *İtilmez köngülüg iter bu kümüşEğilmez kişini eğer bu kümüşİtilmez gönülü iter bu gümüşEğilmez kişiyi eğer bu gümüş *Kör er kördi attun özi yumşadıİri sözlüg erning sözi yumşadıGözü dumanlı er altını gördü özü yumuşadıBüyük söyleyenlerin de sözü yumuşadı *Özing asgı bolma budun asgı bolBudun asgı içre özing asgı olKendi çıkarını kollama halkın çıkarını gözetKendi çıkarını milletin çıkarı içinde gör DİVANÜ LÜGATİ-T TÜRK – Kaşgarlı Mahmut *’’Türk Dillerinin Sözlüğü’’ anlamına gelen bu eser xı. Yüzyılda 1073 yılında Bağdat’ta. Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmıştır. Halife Ebulkasım Abdullah’a sunulmuştur.*Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin Arapça karşısında yok olup gitmesini önlemek amacıyla yazılan eser, ansiklopedik ve etimolojik bir sözlük niteliğindedir.*Türk dilleri sözlüğü olmasının yanı sıra tarih, coğrafya, folklar, kültür, edebiyat vb. alanlarda Türk milli hafızasına ait zengin malzemeler içeren en önemli yazılı kaynaklardan biridir.*Kitabın metni Türkçe ve açıklamalar Arapçadır. 7500 Türkçe sözcüğün Arapça karşılıklarının yanı sıra Türkçenin gramer bilgisi, şive özellikleri de verilmiştir. Bu bakımdan Türk dilinin ilk sözlüğü, ilk gramer kitabı sayılır.*İslamiyet öncesi Türk edebiyatına ait koşuk, sagu, sav, destan gibi ürünlerden derlemeler yapılmış olması esere antoloji özelliği kazandırmıştır.*Kaşgarlı Mahmut’un Balasagun’u merkez örnek alarak çizdiği Dünya haritası o dönemde Türklerin yaşadığı bölgeleri göstermektedir.*Eserde yer alan şiirlerin çoğu anonim mahiyette savaş ve kahramanlık şiirlerdir. Bu şiirler büyük ölçüde dörtlükler, kısmen de beyitler halinde yazılmış ve koşma tarzında kafiyelenmiştir.*Alp Er Tunga’nın ölümü Mö vıı. Yüzyıl üzerine söylenen dörtlükler Türk şiirinin en eski örneği kabul edilmektedir.*Kaşgarlı Mahmut, Türkçenin ilk dil bilimcisi olarak kabul edilmektedir. DİVANU LÜGATİ’T TÜRK’TEN KOŞUK ÖRNEĞİ Kimi içre oldurupIlav suvın keçtimizUygur tapa başlanıpMınglak ilin açtımızAçıklaması Gemi içine oturarak ıla suyunu geçtik;Uygur memleketine yönelerek Manglak elini Fethettik. DİVAN-I LÜGATİ’T TÜRK’TEN SAV ATASÖZÜ ÖRNEKLERİ Erdem başı tıl ⇒ Erdemin yani faziletin başı yırasa köngülden yme yırar ⇒ Gözden ıraklaşan gönülden de ıraklaşır. DİVAN-I LÜGATİ’T TÜRK’TEN SAGU ÖRNEĞİ Erdi aşın taturganYavlak yağığ kaçurganOğrak süsin kaytarganBastı ölüm ahtaruYemeğini tattıran kötü düşmanı kaçırtan ve oğrak ordusunu geri püskürten bir yiğitti. ATABETÜL HAKAYIK – Edip Ahmet Yükneki • ”Gerçeklerin Eşiği” anlamına gelen Atabetü’l Hakayık, 12. yüzyılda Edip Ahmet Yükneki tarafındanHakaniye lehçesiyle yazılmıştır.• Edip Ahmet, dini ilimlere vakıf, Arapça ve Farsçayı iyi bilen bir kişidir. Eserin sonunda yazarı belliolmayan bir dörtlükte Edip Ahmet’in gözlerinin doğuştan görmediği ifade edilmiştir.• Atabetü’l Hakayık aruzun “ feülün-feülün-feülün-feül “ kalıbıyla yazılmıştır. Methiyeler hariç eserinasıl kısmı mani tarzında kafiyelenen aaxa dörtlükler halindedir.• Eser, Allah, peygamber, dört sahabe ve hükümdarın övgüsüyle başlar.• Kitabın esasını oluşturan ve dörtlükler halinde yazılan kısımda ahlaki konular nasihat üslubuyla elealınmıştır. Bilginin faydası, dilin korunması, dünyanın aldatıcılığı, zamanın kötüleşmesi gibi konularanlatılmıştır. Atabetü’l Hakayık’’tan Örnekler Bilig bildi boldu eren belgülügBilgisiz tirigle titük körgülügBiliglig er öldi atı ölmedi DİVAN-I HİKMET – Ahmet Yesevi * da, ilk türk mutasavvıfı olan Ahmet Yesevi’nin yazdığı bu eser, ’hikmet’’ adı verilen 144 şiirden ve bir münacattan oluşmuştur.*Ahmet Yesevi, Orta Asya’da dervişlerine dini ve tasavvufi hakikatleri, tarikatın adabını öğretmek amacıyla ’hikmet’’ler söylemiştir. Hikmet, hakimlik, bilgelik, sebep anlamlarına gelmektedir. Ahmet Yesevi’nin dini manzumelerin toplandığı esere de ’Divan-ı Hikmet’’ adı verilmiştir.*Hikmetlerin konusu; şeriat ve tarikat esasları, ahlaki düzen, ilahi aşk, peygamber sevgisi, dünya hayatı, kıyamet, cennet cehennem bir dil kullanılmıştır.*Didaktik öğretici tarzda yazılmıştır.*Dörtlükler ve beyitlerden oluşmuştur.*Aruz ve hece ölçüsü kullanılmıştır.*Eser Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır. NOT Kutadgu Bilig, Divanu Lügati’t Türk ve Atabetül Hakayık isimli eserler dini içerikli olmakla beraber tasavvufi özellik taşımamaktadır. Orta Asya’ da tasavvuf edebiyatı Ahmet Yesevi’nin hikmetleri ile başlamıştır. Yumus Emre, Hacı Bektaşi Veli gibi birçok şair Ahmet Yesevi’den etkilenmiştir. DİVAN-I HİKMET’TEN ÖRNEKLER Bismillah dip beyan eyley hikmet aytıpTaliblerge dürr ü güher saçtım muraMin defter-i sani söni açtım muraBismillah’la başlayarak hikmet söyleyipTaliplere inci, cevher saçtım işteRiyazeti kata çekip, kanlar yut Geçiş Dönemi Türk Edebiyatında Şiir Geçiş-Dönemi-Türk-Edebiyatında-Şiir-pdf İNDİR
TÜRK VE İSLAM ESERLERİ MÜZESİ Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, Türk ve İslâm sanatı eserlerini topluca kapsayan ilk Türk müzesidir. 19. yüzyılın sonunda başlayan kuruluş çalışmaları, 1913 yılında tamamlanmış ve müze, Mimar Sinan`ın en önemli yapılarından biri olan Süleymaniye Camii külliyesi içinde yer alan imaret binasında 1914`de “Evkaf-ı İslâmiye Müzesi” İslâm Vakıfları Müzesi adı ile ziyarete açılmıştır. Cumhuriyet`in ilanından sonra ise “Türk ve İslâm Eserleri Müzesi” adını almıştır. Müze, Süleymaniye imaret binasından 1983 yılında, bugün içinde bulunduğu İbrahim Paşa Sarayı`na taşınmıştır. 16. yüzyıl Osmanlı sivil mimarî örneklerinin en önemlilerinden olan İbrahim Paşa Sarayı, Roma Dönemine uzanan tarihî hipodromun kademeleri üzerinde yükselir. Kesin yapılış tarihi ve nedeni bilinmeyen bu bina, 1520`de Kanuni Sultan Süleyman tarafından kendisine 13 yıl sadrazamlık yapan İbrahim Paşa`ya hediye edilmiştir. Dört büyük iç avlu çevresinde yer alan saray, çoğu ahşap olan Osmanlı sivil yapılarının aksine, taştan yapılmış olması nedeniyle, yüzyılımıza tümüyle ulaşabilmiştir ve 1966-1983 yılları arasında onarılarak, Türk ve İslâm Eserleri Müzesi`nin yeni binası olarak bir anlamda yeniden doğmuştur. Bugün müze olarak kullanılan bölüm, sarayın tüm Osmanlı minyatürlerinde ve Batılı sanatçıların gravür ve tablolarında karşımıza çıkan büyük merasim salonu ve onu çevreleyen bölüm ile 2. avlusudur. Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, 1984 yılında Avrupa Konseyi Yılın Müzesi Yarışması Jüri Özel Ödülü`nü, 1985 yılında da Avrupa Konseyi-Unesco tarafından çocuklara kültür mirasını sevdirme konusundaki çalışmalarından ötürü verilen ödülü dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, kırk bin eseri aşan koleksiyonu ile, İslâm sanatının hemen her döneminden ve her türünden seçkin eserlere sahiptir. Odalar ve salonlarda İslam dünyasının değişik ülkelerinde meydana getirilmiş nadir sanat eserleri sergilenmektedir. Halı Bölümü Halı sanatının dünyadaki en zengin koleksiyonunu oluşturan halı bölümü ayrı bir önem taşımış ve müzenin uzun yıllar bir “Halı Müzesi” olarak ünlenmesine neden olmuştur. Müze, yalnızca Türkiye`nin değil, dünyanın en zengin halı koleksiyonuna sahiptir. Ender Selçuklu halılarının yanı sıra, 15. yüzyıla ait seccade ve hayvan figürlü halılar, yüzyıllar arasında Anadolu`da üretilen ve Batı`da “Holbein Halısı” olarak anılan geometrik desenli ya da kûfî yazıdan esinlenen halılar bu bölümün en değerli parçalarını ve Kafkas halıları, ünlü Uşak ve saray halı örnekleriyle zenginleşen Türk ve İslâm Eserleri Müzesi halı koleksiyonu bugün dünyada halı sanatı üzerine ciddi bir inceleme yapmak isteyenlerin başvurmaları gereken bir kaynaktır. El Yazmaları ve Hat Sanatı Bölümü yüzyıldan 20. yüzyıla uzanan Türk ve İslâm Eserleri Müzesi yazma koleksiyonunun büyük bir bölümünü oluşturan Kur`an-ı Kerim`ler Müslümanlığın yayıldığı geniş coğrafi bölgelerden gelmektedir. Emevî, Abbasî, Mısır ve Suriye Tulunoğulları, Fatımî, Eyyubî, Memlûk, Moğol, Türkmen, Selçuk, Timurî, Safevî, Kaçar ve Anadolu Beylikleri ile Osmanlı hat sanatının yaratılarının bir arada izlenebildiği ender koleksiyonlardandır. Elyazmaları arasında, Kur’anların dışında, çeşitli konularda yazılmış bazıları resimli kitaplar, gerek konuları, gerek yazı stilleri, gerek ciltleri bakımından ilgi çekicidir. Osmanlı sultanlarının tuğralarını taşıyan fermanlar, beratlar, her biri bir sanat eseri niteliğindeki tuğralar, Türk ve İran minyatürlü yazmaları, divanlar Türk ve İslâm Eserleri Müzesi`ni, bu alanda da, dünyanın önemli müzelerinden biri durumuna getirmektedir. Ahşap Eserler Bölümü Bu koleksiyonun en önemli parçalarını yüzyıl Anadolu ahşap sanatının örnekleri oluşturmaktadır. Anadolu Selçukluları ve Beylikler Döneminden kalan ender parçaların yanı sıra, Osmanlı Döneminin sedef, fildişi, bağa işlemeli ahşap eserleri, kakma sanatının eşsiz örnekleri, Kur`an cüzü muhafazaları, rahleler, çekmeceler bu zengin koleksiyonun ilgi çekici Sanatı Bölümü Emevî, Abbasî, Memlûk, Selçuklu, Osmanlı dönemlerine ait, kimi motifli kimi figürlü, ama hemen hepsi yazılı taş eserler Türk ve İslâm Eserleri Müzesi`nde bir araya getirilmiştir. Selçuklu Dönemi taş sanatının ender ve seçkin örnekleri, av sahneleriyle, sfenks, griphon, ejder gibi masal yaratıklarının yer aldığı figürlü mezar taşları, kûfî yazılı erken dönem taş eserler, Osmanlı hat sanatının bir uzantısı olan değişik üsluplarda yazılmış kitabeler gerek nitelik, gerek nicelik açısından önemlidir. Keramik ve Cam Bölümü 1908-14 yılları arasında yapılan kazılarda bulunmuş keramik eserlerin ağır bastığı bu koleksiyonda Samarra, Rakka, Tel Halep, Keşan kaynaklı olanlar başta Erken-İslâm Dönemi keramik sanatının aşamalarını Türk ve İslâm Eserleri Müzesi koleksiyonunda izlemek mümkündür. Anadolu Selçuklu ve Beylikler Dönemine ait, mozaik, mihrap ve duvar çinisi örnekleri ile Konya Kılıçaslan Sarayı alçı süslemeleri koleksiyonun bir başka önemli bölümünü oluşturmaktadır. Osmanlı çini ve keramik sanatı örnekleri, yakın dönem Kütahya ve Çanakkale seramikleri ile noktalanmaktadır. koleksiyonu ise, 9. yüzyıl İslâm cam sanatı örnekleriyle başlayıp, 15. yüzyıl Memlûk kandillerini, Osmanlı Dönemi cam sanatı örneklerini kapsamaktadır. Maden Sanatı Bölümü Büyük Selçuklu İmparatorluğu dönemine ait, tarihli ender örnekler Anadolu Selçuklu döneminden havan, buhurdan, ibrik, ayna, dirhemlerle başlayan Türk ve İslâm Eserleri Müzesi Maden Sanatı Koleksiyonu, Cizre Ulu Camii kapı tokmakları ve İslâm maden sanatı alanında önemli bir yeri olan burç ve gezegen sembolleriyle bezeli figürlü 14. yüzyıl şamdanlarıyla önemli bir koleksiyon başlayıp, 19. yüzyıla ulaşan Osmanlı maden sanatı örnekleri arasında ise gümüş, pirinç, tombak, murassa değerli taşlarla süslü sorguç, kandil, gülabdan, buhurdan, leğen ve ibrikler yer almaktadır. Etnografya Bölümü Uzun yıllar boyunca toplanan etnografik parçalar, Türk ve İslâm Eserleri Müzesi`nin İbrahim Paşa Sarayı`na nakliyle sergilenme olanağını bulmuştur. Müzenin en genç bölümü olan bu koleksiyonda, Anadolu`nun çeşitli bölgelerinden toplanmış halı-kilim tezgâhları, dokumalar, yün boyama teknikleri, halk dokuma ve işleme sanatı örnekleri, yöresel zenginlikleri içinde kostümler, ev eşyaları, el sanatları, el sanatı aygıtları, göçer çadırları kendilerine özgü mekânlar içinde sergilenmektedir. Ayrıca Müzede Mukaddes Emanetler Bölümü de yer almaktadır. MÜZE ZİYARET BİLGİLERİ Türk ve İslam Eserleri Müzesi ziyaret saatleri Yaz Dönemi 1 Nisan ile 1 Ekim arası sabah 0900 ile akşam 1900 saatleri arasındadır. Kış Dönemi 1 Ekim ile 1 Nisan arası sabah 0900 ile akşam 1700 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Müze Tatil Günleri Pazartesi Bilet gişesi, müze kapanışından yarım saat önce satışı durdurmaktadır. MÜZE ULAŞIM BİLGİLERİ Adres At Meydanı Sok. No46 İbrahim Paşa Sarayı Sultanahmet/ İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ne ulaşmak için kullanabileceğiniz toplu taşıma araçları ise şunlardır Otobüs kullanarak gitmek için Çatladıkapı Otobüs Durağındainmeniz gerekmektedir. Duraktan müzeye kadar yürümeniz gereken ortalama mesafe 450 – 500 metredir. Bir başka alternatif ise tramvay hattını kullanmaktır. Sultanahmet Tramvay DurağındaT1 Bağcılar-Kabataş indikten sonra müzeye varmak için yürümeniz gereken mesafe ortalama 200 – 250 metredir. Müze Giriş Ücreti 42 TL’dir. Telefon 0212 518 1805 Web E Posta tiem MÜZE GEZİSİ ÖNCESİNDE UYGULANACAK ETKİNLİK ~1~ Müze gezisini gerçekleştirmeden önce sınıfa kazanımınıza uygun olan yazılı kanıtları getirerek öğrencilere bu kanıtlar hakkında sorular yöneltiniz. Böylelikle öğrencilerin kazanımda yer alan kavramlar ve müze hakkında bilgi sahibi olmasını sağlayabilirsiniz. Kanıt 1 Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nin ilk koleksiyonunda halı, şamdan, kandil, el yazmaları ve levhalar, ahşap rahle, kapı, pencere kanatları ve çini eserler bulunmaktaydı. Müzenin koleksiyonları içinde halıların ayrı bir yeri vardır. Bunların dışında müzenin diğer önemli zenginlikteki koleksiyonu erken İslâmî dönemden başlayıp XIX. yüzyıla uzanan, İslâm yazı sanatının en önemli hattatlarının eserlerinin bulunduğu el yazmalarıdır. Erken İslâm sanatına ilişkin çok önemli bulgular veren ve I. Dünya Savaşı öncesi Osmanlı toprağı olan bölgelerde, Abbâsî Halifesi Mutasım’ın başşehri Sâmerrâ ve Emevî Devleti’nin önemli merkezi Rakka’da yapılan arkeolojik kazılardan gelen eserler de koleksiyonun değerli bir bölümünü oluşturmaktadır. XII-XVIII. yüzyıllara ait Selçuklu, İlhanlı, Timurlu, Osmanlı ve Safevî maden, ahşap ve taş eserleri, Konya Kılıç Arslan Sarayı gibi artık mevcut olmayan yapılara ait alçı kabartmalar müzenin diğer zenginlik kaynaklarıdır. Türk ve İslâm Eserleri Müzesi, bugün eseri aşan koleksiyonları ile İslâm sanatının hemen her döneminden ve her türünden seçkin eserlere sahiptir ve Türk ve İslâm sanatı uzman ve meraklıları için vazgeçilmez bir kaynaktır. Müzenin yeni oluşturulan Etnografya Bölümü’nde halı ve kilim tezgâhları, dokuma ve yün boyama teknikleri, değişik bölgelerden derlenmiş malzeme Türk halk yaşamından kesitler sunulmaktadır. Nazan Ölçer, “Türk ve İslam Eserleri Müzesi”, TDV İslam Ansiklopedisi Kanıt Sorgulama 1 Kanıtta verilen bilgilere göre Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin koleksiyonunda ne tür eserler bulunmaktadır? 2 Sizce Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin kurulmasının tarihimiz açısından önemi nelerdir? Kanıt 2 Kahvehane “kahve evi” anlamını taşımakta ve ilk ortaya çıktığı zamandan itibaren sosyal ilişkileri şekillendiren ve toplumsal dönüşümleri yansıtan kamusal bir mekan olmuştur. Kahvehaneler 16. yüzyılın ikinci yarısından itibaren kentsel ve toplumsal yapı üzerinde, hayat tarzının belirleyici ögelerinden biri olmaya başlayarak zamanla mahallelerin biçimlenişinde etkin bir rolü olmuştur. Halkın içe dönük mahalle hayatı kahvehanelerle beraber dışa dönük bir yaşam tarzına dönüşmüştür. Kahvehaneler mahalle, esnaf, yeniçeri, tulumbacı, aşık, meddah kahvehaneleri olarak çeşitlenmiştir. “Kahve Kültürü ve Kahvehaneler” adlı pano yazısı/Türk ve İslam Eserleri Müzesi Etnografya Salonu Kanıt Sorgulama 1Kahvehane ne anlama gelmektedir ve Osmanlı’da kahvehanelerin işlevleri nelerdir? 3 Kahve kültürü Osmanlı sosyal hayatında ne gibi değişiklikler meydana getirmiştir? Kanıt 3 Çini sanatı Osmanlılarda, başlangıcından itibaren çeşitli tekniklerin uygulanması ile büyük bir ilerleme ve zenginlik göstermiştir. Bursa Yeşil Cami ve Külliyesi’nin 1419-1422 çini süslemelerinden bir detay Bursari, ilk dönem Osmanlı sanatında çininin ulaştığı düzeyi sergiler. Edirne Murâdiye Camii’nin 1436 çinileri, ilk dönem Osmanlı çini sanatının gelişimini sergiler. İstanbul Süleymaniye Camii 1550-1557 mihrap duvarı, kırmızı rengin ilk defa kullanıldığı, bahar dalları ve diplerinden fışkıran lâle, karanfil gibi natüralist çiçeklerin yer aldığı çinileriyle yeni üslûbu açıkça ortaya koyar. İstanbul Sultan Ahmed Camii’nin 1609-1617 çinileri, Türk çini sanatının en parlak dönemine ait örneklerin toplandığı son büyük yapıdır. Topkapı Sarayı’nın çinileri, Osmanlı çini sanatının bütün dönemlerini toplu olarak gözler önüne serer. Fâtih Sultan Mehmed tarafından yaptırılan, şimdi Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü’nün bahçesinde kalan Çinili Köşk 1472, mozaik çini sanatının ilk Osmanlı dönemindeki üslûp gelişimini yeni kompozisyon ve renklerle ortaya koyan abidevi bir yapıdır. Şerare Yetkin, “Çini”, TDV İslam Ansiklopedisi Kanıt 4 XVI. yüzyılın ikinci yarısından sonra çinide bütün tekniklerin terkedildiği ve yalnızca “sır altı” diye adlandırılan tekniğin kullanıldığı görülür. Çini sanatında, XVII. yüzyılın ilk yarısından itibaren teknik açıdan bir duraklama ve gerileme başlar. Mercan kırmızısı kahverengiye dönüşür, öteki renkler solar, sır altında akmalar görülür. Sır parlaklığını yitirir, çatlaklar belirir, beyaz zemin ise kirli ve benekli bir görünüm kazanır. Desenler bir süre daha eski güçlerini korumakla birlikte gittikçe inceliklerini yitirir ve donuklaşırlar. Sağlam siyah dış çizgilerin yerini ince mavi bir çizgi alır. XVII. yüzyılda İznik’in gittikçe azalan etkinliğinin yerini Kütahya almaya başlamıştır. XVIII. yüzyıl başlarında İznik çiniciliği tamamen son bulur. Sultan III. Ahmed ve Sadrazam Damad İbrâhim Paşa, Türk çini sanatını yeniden canlandırmak için girişimlerde bulunurlar ve İstanbul Tekfur Sarayı’nda, İznik’ten getirilen ustabaşı ve fırın malzemeleriyle yeni bir imalâthane kurulur. Başlangıçta İznik çinilerinin benzerleri yapılır; ancak bu deneme çok kısa sürer ve yirmi beş yıl sonra Tekfur çiniciliği de son bulur. Şerare Yetkin, “Çini”, TDV İslam Ansiklopedisi Kanıt Sorgulama Kanıt 3 ve 4’ü inceleyiniz. 1Osmanlı’da çini sanatının kullanıldığı mimari eserlere örnek veriniz. 2 Çini sanatında hangi yüzyıldan itibaren gerileme başlamıştır? 3 Türk çini sanatını yeniden canlandırma girişiminde bulunanlar kimlerdir? 4 Kanıt 3 ve 4 ten hareketle Osmanlı çini sanatının gelişimi hakkında neler söylersiniz? MÜZE GEZİSİ ÖNCESİNDE UYGULANACAK ETKİNLİK ~2~ Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ne gerçekleştirilecek gezi öncesinde müzeyi tanıtıcı nitelikte olan “Türk İslam Eserleri Müzesi Belgesel Yönetmen Hikmet Yaşar Yenigün” adlı belgesel izletilecektir. Belgesel dakikadır. Belgeselde verilen bilgilere göre aşağıda verilen soruları belirtilen dakikalar arasındaki kısımlara göre cevaplandırınız. Etkinliğe başlamadan önce sunulan belgesel bölümlerini dikkatlice izleyiniz. Belgeselin başlangıcında ekranda beliren kuşların içerisinde yer alan görüntüler size Türk ve İslam Müzesi hakkında neler düşündürmüştür? dk. arası İzlediğiniz belgeselde İbrahim Paşa Sarayı hakkında hangi bilgilere yer verilmiştir? dk. arası İzlediğiniz belgesele göre Türk ve İslam Eserleri Müzesi hangi dönem ve hangi devlet eserlerine ev sahipliği yapmaktadır? dk. arası İzlediğiniz belgeselde Osmanlı hat sanatına örnek olarak verilen eserler hangileridir? Bu eserlerden hareketle Osmanlı hat sanatı ile ilgili neler söylersiniz? dk arası İzlediğiniz belgeselden hareketle müzedeki halı koleksiyonu ve hakkında bilgi veriniz. dk. arası İzlediğiniz belgeselde verilen örneklerden hareketle Osmanlı’da maden sanatı hangi nesnelerde kullanılmıştır ve Osmanlı maden sanatında hangi teknik özel bir yere sahiptir? dk. arası İzlediğiniz belgeselde Osmanlı ahşap sanatına örnek olarak verilen eserler hangileridir? Bu eserlerden hareketle Osmanlı’da estetiğe verilen önem hakkında neler söylersiniz? dk. arası İzlediğiniz belgeselde Osmanlı kuyumculuk sanatına ait hangi eserlerden bahsedilmiştir ve bu eserler müzenin hangi bölümünde sergilenmektedir? dk. arası İzlediğiniz belgesele göre Osmanlı İznik seramikleri hangi yüzyıla aittir ve Osmanlı’daki hangi sanatı yansıtmaktadır? dk. arası İzlediğiniz belgesele göre müzenin etnografya bölümünde hangi koleksiyonlar sergilenmektedir? Etkinlik için ayrılan süre 30 dakikadır. MÜZE GEZİSİ ESNASINDA UYGULANACAK ETKİNLİK ~1~ Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ne gerçekleştirilecek gezi esnasında müzenin “Osmanlı Dönemi” ve “Etnografya Salonu” bölümünde sergilenen nesnelerden Ahşap, taş ve maden işlemeciliği, dokumacılık, cam ve çinicilik, hat sanatları ve kültür faaliyetleri alanlarından birilerine uygun olacak şekilde ilginizi çeken 3 tanesini seçiniz. Daha sonra seçtiğiniz objeler ile ilgili olarak aşağıda verilen soruları cevaplandırınız. Seçtiğiniz nesnelerin adlarını ve hangi döneme ait olduklarını yazınız. … Etkinlik için ayrılan süre 30 dakikadır. MÜZE GEZİSİ ESNASINDA UYGULANACAK ETKİNLİK ~2~ Müze gezisi esnasında, müzedeki kazanımınıza uygun olan eserlerle ilgili öğrencilere sorular yöneltiniz. Bunu yaparken birden çok eseri bir arada kullanilirsiniz. Kanıt 1 Hattat Sultan II. Mahmud Hattat Sultan II. Mustafa Hattat Sultan Abdülmecid Kanıt Sorgulama 1 Osmanlı padişahlarından bazılarının aynı zamanda hattat olması sizin için neyi ifade etmektedir? 2 Osmanlı padişahlarının hattat olmasından hareketle Osmanlı’da hat sanatına verilen önemi açıklayınız. Kanıt 2 Hat sanatında kullanılan araç-gereçler/ Türk-İslam Eserleri Müzesi, Fotoğraf Mevlüde Doğan Kanıt 3 Osmanlı Dönemi’ne ait bir hattat odası / Türk- İslam Eserleri Müzesi, Fotoğraf Mevlüde Doğan Kanıt Sorgulama Kanıt 2 ve 3’ü inceleyiniz. 1Hattat odasında hangi eşyalar bulunmaktadır? 2 Hat sanatında kullanılan araç-gereçler nelerdir? 3 Yukarıdaki görsellerden hareketle hat sanatı ve hattatlık hakkında neler söylersiniz? Not Diğer kanıtlar, etkinliğin tamamında mevcuttur MÜZE GEZİSİ SONRASINDA UYGULANACAK ETKİNLİK ~1~ Aşağıda verilen yönergeye uygun olarak Osmanlı coğrafyasındaki zanaat ve sanat faaliyetlerini ve bunların sosyal hayata yansımalarını ele alan bir kompozisyon yazınız. Yönerge Kompozisyonu yazarken gezdiğiniz müzeyi ve müzedeki eserleri göz önünde bulundurunuz. Kompozisyonunuzda Osmanlı coğrafyasındaki ahşap ve taş işlemeciliği, çini, dokuma ve hat sanatlarından birkaçına değininiz. Kompozisyonunuzda sanat faaliyetlerinin Osmanlı sosyal hayatında ne gibi değişimler meydana getirdiğine yer veriniz. Kompozisyonunuzun giriş, gelişme ve sonuç kısımlarından oluşmasına dikkat ediniz ve bu kısımların özelliklerine göre konuyu ele alınız. Kompozisyonun uzunluğu en az 1 A4 boyutunda olmalıdır. Kompozisyonda tarihsel bilgileri kullanabilirsiniz. Ancak bu bilgileri kısa tutunuz ve daha edebi bir dil kullanınız. Etkinlik için ayrılan süre 40 dakikadır. MÜZE GEZİSİ SONRASINDA UYGULANACAK ETKİNLİK ~2~ Aşağıda verilen yönergeye uygun olarak Osmanlı coğrafyasındaki zanaat veya sanat faaliyetlerinden Ahşap, taş ve maden işlemeciliği, dokumacılık, çinicilik, el yazması ve hat sanatı birini yansıtan bir resim çiziniz. Yönerge Not Yönerge etkinliğin tamamında mevcuttur. RUBRİKLER Müze Gezisi Öncesinde Uygulanacak Etkinlik/ Rubrik~1 1 2 3 4 5 Çini, hat, ahşap ve halı sanatı hakkında bilgi sahibi olunmuştur. Türk İslam Eserleri Müzesi hakkında bilgi sahibi olunmuştur. Türk-İslam Eserleri Müzesinde Osmanlı bölümündeki eserlerin hangi sanat dallarına ait oldukları kavranmıştır. Tarihsel kavrama, Tarihsel Analiz ve Yorum, Tarihsel Empati becerileri etkili bir şekilde kullanılmıştır. Süre etkili bir şekilde kullanılmıştır. Etkinlik sırasında kanıtlar yeterince incelenmiştir. Not Değerlendirmelerinizi 1 ile 5 puan aralığında yapınız. Müze Gezisi Esnasında Uygulanacak Etkinlik/ Rubrik~2 1 2 3 4 5 Osmanlı coğrafyasındaki zanaat, sanat ve kültür faaliyetleri ve buna bağlı olarak Osmanlı sosyal hayatında meydana gelen değişimleri analiz eder kazanımına ulaşılmıştır. Osmanlı coğrafyasındaki ahşap ve taş işlemeciliği, hat, halı ve çini sanatı hakkında yeterince bilgi sahibi olunmuştur. Tarihsel kavrama, Tarihsel Analiz ve Yorum, Tarihsel Empati, Değişim ve Sürekliliği algılama becerileri etkili bir şekilde kullanılmıştır. Müzedeki eserler yeterince tanınmış ve incelenmiştir. Süre etkili bir şekilde kullanılmıştır. Etkinlik sırasında aktif katılım sağlanmıştır. Not Değerlendirmelerinizi 1 ile 5 puan aralığında yapınız. Müze Gezisi Sonrasında Uygulanacak Etkinlik/ Rubrik~3 1 2 3 4 5 Osmanlı coğrafyasındaki zanaat, sanat ve kültür faaliyetleri ve buna bağlı olarak Osmanlı sosyal hayatında meydana gelen değişimleri analiz eder kazanımına ulaşılmıştır. Tarihsel kavrama, Tarihsel Analiz ve Yorum, Tarihsel Empati, Değişim ve Sürekliliği algılama becerileri etkili bir şekilde kullanılmıştır. Etkinlikte yönergeye uygun hareket edilmiştir. Süre etkili bir şekilde kullanılmıştır. Öğrenci tarih dersinde öğrendiği bilgileri başka bir alanda resim, kompozisyon kullanabilmiştir. Not Değerlendirmelerinizi 1 ile 5 puan aralığında yapınız.
11 yüzyılda yapılan türk eserleri